Zikir Halkalarının Yeri ve Önemi İle İlgili Rivâyetler Var mıdır?

Tasavvuf

Zikir halkalarının yeri ve önemi ile ilgili rivâyetler var mıdır?

“Hadra” denilen ve Allah’ın huzûrunda olmak mânâsına gelen, hadîslerde ise halkatu’z-zikr olarak geçen ifâdelerde topluca yapılacak zikirlerin meşrûiyyeti ve kıymeti hakkında bilgi verilmektedir. Nitekim Peygamberimiz’in görevli melekler vâsıtasıyla zikir meclislerinin ihâta edilmesiyle ilgili hadîs-i şerîfi, hattâ böyle bir meclise dünyâlık bir iş için gelen kimsenin bile mağfirete medâr olması, zikir meclislerinin kadrini ifâde etmektedir.[1]

Toplu yapılan zikir töreni demek olan âyin, şeyh ya da görevlendireceği halîfesinin/vekîlinin gözetimi altında şöyle yapılırdı: Kur’an’dan âyet ve hizibler okunur. Sonra her tarîk mensûbu kendi usûllerine göre oturarak, ayakta ya da devrederek zikrederlerdi. Bu tür toplu zikirlerin kaynağı Kur’an’daki zikir emirleridir. Kur’an’daki mutlak zikir emirleri herhangi bir tâyin ve sınırlama yapmadan Allah’ı hiç unutmamak mânâsına her vesîleyle onu kalbden anmak, hayâtımızı zikir merkezli bir tarzda yaşamak şeklinde tanımlar. Nitekim: “Onlar ayakta, oturarak, yanları üzere yatarken Allah’ı anarlar[2] âyet-i kerîmesi zikrin şümûlünü oldukça genişletmiştir.

Dipnotlar:

[1].       Bkz. Buhârî, Tevhîd, 15; Müslim, Zikir, 40; Ahmed b. Hanbel, Müsned, IV, 124; Keşfü’l-hafâ, II, 91, hadîs no: 1772.

[2].       Âl-i İmrân, 3/191.

Kaynak: Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, 300 Soruda Tasavvufi Hayat, Erkam Yayınları