Yavuz Sultan Selim’in Sarığının Sırrı

Menkıbeler

Yavuz Sultan Selîm’in, Mısır’ı fethiyle birlikte Hicaz bölgesinin idaresi de kendisine teslim edildikten sonra sarığına taktığı sorgucun sırrı...

Yavuz Sultan Selîm Han, Mısır’ı fethetmiş, Hicaz bölgesinin idaresi de kendisine teslim edilmişti. 20 Şubat Cuma günü, Melik Müeyyed Câmisi’nde hatîbin kendisinden:

Hâkimü’l-Harameyni’ş-Şerîfeyn (iki şerefli belde olan Mekke ve Medîne’nin hâkimi)” diye bahsetmesi üzerine Yavuz derhâl hatîbe müdâhale ederek:

“–Hayır, hayır! Bilâkis; Hâdimü’l-Harameyni’ş-Şerîfeyn (iki şerefli belde olan Mekke ve Medîne’nin hizmetçisi!) deyiniz.” diye nemli gözlerle cevap verdi. Ardından halıyı kaldırıp toprak üzerine secde ederek Rabbine şükretti. Harameyni’ş-Şerîfeyn’in hizmetkârı olduğunu ifâde etmek için de, sarığının üzerine süpürge biçiminde bir sorguç taktı.

Daha sonra bu mübârek beldelerin kazaskerliğini verdiği Pîrî Paşa’ya söylediği şu sözler de, onun Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’e olan muhabbetinin samimî ve dervişâne bir tezâhürüdür:

“–Paşa! Mekke ve Medîne pâdişahlığı, Server-i Kâinât’ın evlâd-ı kirâmı elindedir. Ben o memleketi asker ile varıp almadım. Onlar, kendi kemâlât, hüsn-i edep ve ihsanlarından dolayı İslâm birliği yolunda bana itaat eylediler. Bu izzetin mükâfâtı üzerime vâciptir. Hak Teâlâ’ya gece gündüz şükrederim ki, o mübârek beldelerde okunan hutbelerde ismim yâd olunur. Bu saâdeti cihan pâdişahlığına değişmem! Bu itibarla Harameyni’ş-Şerîfeyn’in halkına ne lâzımsa esirgemeyesin! Ve sakın ola, o iki mübârek beldenin işlerine müdâhale etmeyesin!”

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Gönüller Sultanı Efendimize Muhabbet, Erkam Yayınları, 2015