Yarın Sancağı Öyle Birisine Vereceğim Ki

Sahabiler

Peygamber (s.a.v.) Efendimiz, Hayber seferinde İslam sancağını kime verilmiştir?

Sehl İbnri Sâ’d radıyallahu anh, Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’in Hayber günü, Hayber Fethi uzayınca şöyle buyurduğunu, işittiğini rivayet etmiştir:

“Müslümanların bayrağını bir kişiye vereceğim ki Allah fetih ve zaferini, onun iki elleri ile müyesser kılacaktır. O Allah ve Peygamberini sever, Allah ve Peygamberi de onu.”

Bunun üzerine orada bulunan ashâb, bayrağın onlardan hangisine verileceğini tahayyüle başladılar. Onlardan hepsi, bayrağın kendisine verileceğini umarak ertesi güne erdiler.

Fakat ertesi gün Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:

“Ali nerededir?” diye sual Ashâb-ı kiram:

“Gözleri ağrıyor” Ve Rasûlullah Efendimizin emriyle Ali radıyallahu anh huzura getirildi.

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, Ali’nin gözlerine mübarek tükrüğünü sürdüler. Hemen orada gözleri hiç ağrımamış gibi iyi oldu. Bunun üzerine Ali radıyallahu anh:

“Ya Rasûlallah! Hayber Yahudileri de bizim gibi Müslüman oluncaya kadar onlarla vuruşuruz.”

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:

– “Ya Ali, yavaşça ve sükunetle Hayberlilerin sahasında müsait bir mahalle iner, ordugâhını kurarsın; sonra, onları İslâm’a davet edersin. Ve üzerlerine vâcip olan İslâm esaslarını haber verirsin. Ya Ali! Tek bir kişinin senin irşadınla Müslüman olması; iyi bil ki sana kızıl develerin bahş edilmesinden (bağışlanmasından) daha hayırlıdır” buyurdu.

Hazret-i Ali radıyallahu anh Rasûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem’in bu talimatı veçhile hareket etti. Ve Yahudilere İslâm umdelerini teklif etti. Fakat Yahudiler Müslüman olmayı kabul etmediler. İlk önce Yahudi Cengâver Merhab çıktı. Mübâriz istedi. Ona karşı bizzat Hazret-i Ali çıktı ve onu tepeledi. Yahudilerin bu azgın kumandanı yere serilmekle, Yahudiler mesnetsiz kalarak harp nihayete ermiş ve Rasûl-i Ekrem’in fethin Ali bin Ebî Talib’in şerefli iki eli ile müyesser olacağı hakkındaki işareti tahakkuk etmiş bulunuyordu. (Tecridi Sarih Tercümesi; Mahmud Sami Ramazanoğlu)

Kaynak: Sâdık Dânâ, İslam Kahramanları 1, Erkam Yayınları