Velî İle Kendini Velî Zanneden Arasındaki Fark Nedir?

Tasavvuf

Velî ile kendini velî zanneden arasındaki farkı nedir? Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz cevaplıyor...

Bu sorunun cevâbını İmâm Şevkânî’nin ifâdeleriyle nakletmek istiyorum. İmâm Şevkânî gerçek velîyi şöyle anlatıyor: “Velî, îmân esâslarına inanan, Allah’ın emirlerini yerine getiren, yasaklarından sakınan, çokça tâata yönelen kimsedir. Böyle birinden şerîata aykırı olmayan bir kerâmet zuhûr etmişse bu ona Allah vergisidir. Bir Müslümanın böyle birinin kerâmetini reddetmesi câiz olmaz. Bu sayılan özelliklere sâhip olmayan kimse ise velî olamaz. Böyle birinin velîlik iddiâ ve zannı, rahmânî değil şeytânî bir iddiâdır. Kerâmet iddiâları ise şeytanın kendisini ve halkı kandırmasından başka bir şey değildir.”[1] Şu hâle göre kerâmet ve velâyet için tek ölçü istikâmettir.

[1].       Bkz. Velâyetullah ve’t-tarîk ileyhâ, thk: İbrâhim Hilâl, Mısır ts.

Kaynak: Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, 300 Soruda Tasavvufi Hayat, Erkam Yayınları