Vech-i Mübarek Ne Demek? Vech-i Mübarek Ne Anlama Gelir?

NE NEDİR?

Vech-i Mübarek ne demek? Vech-i Mübarek kelimesinin anlamı nedir? Vech-i Mübarek kelimesine örnek cümleler...

Vech-i mübârek: Hürmete layık, feyiz ve bereket kaynağı olan yüz, çehre anlamlarına gelmektedir.

VECH-İ MÜBAREK KELİMESİNE ÖRNEK CÜMLELER

Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, büyük bir karışıklığın yaşandığı bu hengâmede dahî sonsuz bir îman metâneti ile Hakk’a tevekkül ediyor, bir taraftan kanayan vech-i mübâreklerini elleriyle silerken, diğer taraftan da Cenâb-ı Hakk’a ilticâ hâlinde:

“Yâ Rabbî! Kavmim câhildir, ne yaptıklarını bilmiyorlar. Sen onlara hidâyet ver!” diye duâya devâm ediyordu.

Sehl bin Sa’d -radıyallâhu anh- anlatıyor:

“Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Uhud Savaşı sırasında yaralanınca Fâtıma -radıyallâhu anhâ- mübârek yüzlerinden kanı yıkamaya başladı. Hazreti Ali de Fâtıma’ya su döküyordu. Hazret-i Fâtıma suyun kanı gittikçe artırdığını görünce, bir parça hasır aldı; onu yakıp iyice kül hâline getirdikten sonra yaraya bastı. Böylece kan durdu.” (Buhârî, Cihâd, 80; Meğâzî, 24; Müslim, Cihâd, 101)

*****

Allah Rasûlü’nün mübârek yüzü, yüzlerin en güzel ve temizi idi. Yahudî âlimlerinden Abdullah ibn-i Selâm, hicrette merakla Allah Rasûlü’nü sormuş, vech-i mübâreklerine bakınca da:

“Bu yüz yalan söylemez!” diyerek müslüman olmuştu. (Tirmizî, Kıyâmet, 42/2485; İbn-i Mâce, Et’ime, 1; İkâmet, 174)

*****

Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, büyük bir karışıklığın yaşandığı bu hengâmede dahî sonsuz bir îman metâneti ile Hakk’a tevekkül ediyor, bir taraftan kanayan vech-i mübâreklerini elleriyle silerken, diğer taraftan da Cenâb-ı Hakk’a ilticâ hâlinde:

“Yâ Rabbî! Kavmim câhildir, ne yaptıklarını bilmiyorlar. Sen onlara hidâyet ver!” diye duâya devâm ediyordu.

*****

“Muhterem üstâzımız Mahmûd Sâmî Ramazanoğlu -kuddise sirruh- Hazretleri’nin, sîmâ-yı âlî, vech-i mübârekleri mütebessim olmasına rağmen, yüce gönülleri, için için ağlardı. Ümmet-i müslimenin, zâlimlerin elinden necât bulmaları için ağlarlardı. Günahkârların kurtuluşu, afvı için ağlarlar, yaşlarını içlerine akıtırlardı. Kur’ân-ı Kerîm tilâvet edilirken huşû içinde dinlerler, bazen göz yaşları süzüle süzüle yanaklarına akardı. Bilhassa hac esnâsında Medîne-i Münevvere ile Mekke-i Mükerreme arasında vasıta içinde refîklerinin uyuduğu zaman, ay ışığı altında, gözlerinden inci dâneleri gibi göz yaşlarının aktığı görülürdü. Tasvîre sığmayan bu  lâhûtî manzara, şâir ve edîblerin tarifini yapmakta güçlük çekecekleri bir güzellikte idi.”