Vahdeti Vücud ve Panteizm Arasındaki Farklar Nelerdir?

Tasavvuf

Vahdet-i vücûd ve Panteizm arasındaki farklar nelerdir? Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz cevaplıyor...

Bâzı İslâmî çevrelerde vahdet-i vücûd ile panteizm birbirine karıştırılarak her ikisine de karşı çıkılmaktadır. Oysa bu iki düşünce tamamen birbirinden ayrı şeylerdir. Panteist telâkkîye veya vahdet-i mevcûd anlayışına göre, Allah ile âlem bir şeydir. Allah, mevcûd olan şeylerin tamamından ibârettir. Panteistler tabîatı, bir nev’i hayâl sâhibi bir vahdet tasavvur ederek ona ibâdet ederler. Hegel, Didero, Spinoza, Dekart ile Revâkıyyûn ve İskenderiye mektebi filozofları, genelde panteisttirler. Aguste Comte panteizmi pozitivizm adı altında geliştirmiş ve “Allah’sız kâinât, ruhsuz insan, cevhersiz eşyâ” tarzında özetlemiştir.

Vahdet-i vücûda karşı çıkan âlimler genellikle onu, Cenâb-ı Hakk’ı âlemin mecmûu sayan, O’nu îcâb ve zarûrete tâbi, irâde ve şuurdan mahrûm olarak gören panteistlerin görüşleriyle karıştırmışlardır. Bu iki görüş, iki ayrı bardağa konmuş deniz suyu ile menba suyuna benzer. Uzaktan bakan bunların hangisinin deniz suyu, hangisinin menba suyu olduğunu ayırd edemez. Ancak bu ayırım, tadarak yapılabilir.

Elmalılı Hamdi Efendi der ki: “Bizim nazarımızda «vahdet-i vücûd» mutlak anlamda reddedilmiş değil, belki keşfen isbât olunmuştur. Ancak «Allah’tan başka mevcûd yoktur» demekle «Her mevcûd Allah’tır» demek arasında pek büyük fark vardır. Birincisi «tevhîd-i mahz» olabilir. Lâkin ikincisi «şirk-i mahz»dır.”

Allah’tan başka mevcûd yoktur denildiği zaman, mâsivâya isnâd edilen vücûdun hakîkî olmayıp hayâlî, vehmî, şuurda mün’akis bir emr-i zıllî olduğu ve vücûd-ı hakîkînin Allah’a âid bulunduğu ikrâr edilmiş olur.

Panteizm demek olan vahdet-i mevcûd ile: “Her mevcûd Allah’tır” denildiğinde; varlıkta tam bir kesret kabûl edilmiş ve hepsinin Allah olduğu iddiâ edilmiş olur. Bu, tevhîd değil, aksine Allah’ı çoğaltmak ve O’na şirk koşmaktır. Bu vahdet-i vücûd değil, ittihâd-ı vücûd veya hulûldür. Allah’ı inkâr ile âlemi isbâttır. Bir’i “her” yapmaktır. Ortağı olmayan Allah’a sonsuz ortaklar koşmaktır. Bunun adı “panteizm” veya “ittihâd-ı ilâhiyet”tir. Panteizmde Allah ve vücûd, hakîkaten her şey ile ittihâd ve hulûl hâlindedir.”[1]

Dipnotlar:

[1].       Bkz. Hak Dîni Kur’ân Dili, İstanbul 1971, I, 576-577.

Kaynak: Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, 300 Soruda Tasavvufi Hayat, Erkam Yayınları