Ubeydullah Ahrar Hazretleri’nden İbretlik İsar Örneği

İnfak

Ubeydullah Ahrar Hazretleri’nden muhteşem bir îsar ve merhamet örneği.

Merhamette ve îsarda takvâ, insanı böyle yüce iltifatlara mazhar kılar. Hak dostlarının da en mühim vasıflarından biri merhamet noktasında, hep başkasını tercih ederek, nefsin tuzaklarından korunmaları, bu hususta da daima takvâ üzere olmalarıdır.

HAK DOSTUNDAN MUHTEŞEM İSAR ÖRNEĞİ

Ubeydullah Ahrar Hazretleri anlatıyor:

“Bir adam geldi:

“-Açım beni doyur” dedi. O esnada benim de karnım açtı. Fakat elimde yardımda bulunacak bir para yoktu. O fakiri alıp bir aşçının yanına gittim:

“-Param yok. Lâkin şu başımdaki sarık temizdir. İşine yarar, onunla tabakları kurularsın. Sarığa karşılık şu aç insana bir lokma ekmek ver.” dedim. O da bir tabak yemek verdi. Başında bekledim. Benim de karnım aç olmasına rağmen onu doyurdum. Sonra sarığımı çıkardım, koydum. Aşçı almak istemedi ama:

“-Yok, ben sana söz verdim, al bu sarığı” dedim ve bıraktım.

Sonra Allah bana imkânlar verdi. Çok zengin oldum. Çiftliğimde iki bin işçi çalışıyordu. Bu şartlar içinde de iki-üç hastanın bakım ve tedavisini üstlendim. Onlara bakıyordum. Öyle bir hâl oldu ki, onlar altlarına kaçırmaya başladılar. Ben birkaç testi su getiriyordum, onların altlarını yıkıyordum. Sonra o hastalık bana geçti. Ben yine onlara hizmet etmeye devam ettim.”

Ne muazzam bir îsar ve merhamet tablosu…

İHSANDA BULUNUN

Onlar “İhsanda bulunun!” (Bakara, 195) emrine ittibâ eden, cümle mahlûkat ile muâmelâtında takvâ çizgisinden ayrılmayan, ihsan üzere olan kâmil insanlardır.

Kaynak: Osman Nûri Topbaş, İhlâs ve Takvâ, Erkam Yayınları