Türkiye Nasıl Bir Savaşın İçinde?

ÜMMET

Türkiye, Gezi olaylarından bu yana uluslararası bir takım çevrelerin hedefinde. Gezi ile başlayan ama o gün için başarılamayan süreçten vazgeçilmiş değil. Türkiye’nin istikrarsızlaştırılması, kuşatılması, durdurulması, kulağının çekilmesi, haddinin bildirilmesi artık nasıl tanımlanırsa tanımlansın o süreç alttan alta devam ediyor.

Terör, uzun bir sürenin ardından yine Türkiye’nin bir numaralı gündemi haline geldi... Yine her güne yüreğimizi yakan yeni şehit haberleriyle uyanır olduk. Evet, ülkemiz gerçekten oldukça kritik ve bir o kadar da içimizi acıtan zor günlerden geçiyor.

TERÖRLE KONTROL EDİLEBİLİR TÜRKİYE

Kuşkusuz, artan terör eylemlerinin dâhili ve hârici pek çok boyutu bulunuyor. Bu dosyamızda, ülkemizi yeniden esir almaya çalışan PKK terörünün, dâhili sebeplerinden daha ziyade uluslararası boyutunu, bölgesel ve küresel aktörlerin PKK terörüne ilişkin yaklaşımlarını, söz konusu uluslararası çevrelerin terörist örgütler üzerinden oluşturmaya çalıştıkları algılarla neyi hedeflediklerini irdelemek istiyoruz...

Malum, Türkiye, Gezi olaylarından bu yana uluslararası bir takım çevrelerin hedefinde. Gezi ile başlayan ama o gün için başarılamayan süreçten vazgeçilmiş değil. Türkiye’nin istikrarsızlaştırılması, kuşatılması, durdurulması, kulağının çekilmesi, haddinin bildirilmesi artık nasıl tanımlanırsa tanımlansın o süreç alttan alta devam ediyor.

Öyle gözüküyor ki bu süreçten netice alınıncaya kadar farklı metotlarla da olsa sürdürülecek.

KİMLER TÜRKİYE'NİN DURDURULMASI İÇİN ÇALIŞIYOR?

Hadiseyi biraz daha somutlaştıralım.

“Kim bu söz konusu çevreler?” sorusunun cevabıyla başlayalım somutlaştırmaya.

İngiltere ve Almanya’nın başını çektiği Batılı ülkelerin bu anlamda başrol üstlendiğini söylemek mümkün…

Ortadoğu’da Arap halk devrimleri-isyanlarını bastıran ve ardından karşıt devrim başlatan, diktatör sever cephenin aktörleride bu süreçte oldukça etkin bir rol üstlenmiş durumdalar…

Başta Suriye krizi olmak üzere pek çok konuda Türkiye’nin karşısındaki cephelerde yer alan İran, tarihsel rekabet halinde olduğu Türkiye’ye karşı tıpkı Gezi günlerinde olduğu gibi yıpratmaya yönelik bir algı operasyonu yürüten çevrelerin en aktif aktörlerinden biri…

Saydığımız bu cephenin tüm aktörlerinin medyaları, siyasileri, sivil toplum örgütü görünümlü istihbarat birimleri, sahip oldukları bütün unsurlarıyla Türkiye’ye karşı psikolojik bir savaş yürütüyorlar. Tabi en büyük desteğide, içerideki Erdoğan düşmanlığı ortak paydasında buluşan çevrelerden alıyorlar.

Kaynak: Beytullah Demircioğlu, Altınoluk Dergisi, Eylül 2015, 355. Sayı