Toplumda Huzur ve Saadetin Şartı

Cemiyet Hayatımız

Mevlâna Mesnevî'de “Harîslerin, yani Dünya’yı çok sevenlerin göz testileri hiç dolmaz. Sadef de kanaat edici olmayınca, içi inci ile dolmaz.” (c.1, 21) diyerek bize ne anlatıyor?

İhtiras her yaratılmışın fıtratında derece derece, ama mutlaka vardır. İki çocuğun eline aynı oyuncakları verseniz, biri diğerinin elindekine, fıtratındaki meyil kadar hased eder. Bu meylin kontrol altına alınıp asgarîye indirilmesi de ancak nefis terbiyesi ile mümkündür. Bundan dolayıdır ki, Kur’ân-ı Kerim’de “Kendisini tezkiye eden, (kötü temâyüllerden arındırıp temizleyen) kurtuluşa erer.” (el-Â’lâ, 14) buyrulmuştur.

Toplum hayatında huzurun ve saadetin birinci şartı, Allâh’ın bizim için takdir ettiğine râzı olmaktır. Zîrâ bu takdir, kader-i mutlak icabıdır. Kaderse bir sır ummânıdır. Onda gizli olan hikmetlerin künhüne vâkıf olmak aslâ mümkün değildir.

O hâlde, Allâh’ın takdirine râzı olup o takdirdeki hikmete itimad etmek şarttır. Bu hâle muvaffak olamayanlar, içinde her türlü iştihanın tuğyan ettiği bir gayyâ kuyusu anaforunda perişan olurlar.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Âb-ı Hayat Katreleri, Erkam Yayınları