Tevbe Suresi 8. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Kuran Meali ve Tefsiri

Tevbe Suresi 8. ayeti ne anlatıyor? Tevbe Suresi 8. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Tevbe Suresi 8. Ayetinin Arapçası:

كَيْفَ وَاِنْ يَظْهَرُوا عَلَيْكُمْ لَا يَرْقُبُوا ف۪يكُمْ اِلًّا وَلَا ذِمَّةًۜ يُرْضُونَكُمْ بِاَفْوَاهِهِمْ وَتَأْبٰى قُلُوبُهُمْۚ وَاَكْثَرُهُمْ فَاسِقُونَۚ

Tevbe Suresi 8. Ayetinin Meali (Anlamı):

Onların sözlerine nasıl güvenilebilir ki? Eğer size üstünlük sağlayacak olsalar, hakkınızda ne bir yemin, ne bir anlaşma, ne de bir hukuk hiçbir şey gözetmezler. Ağızlarıyla güya sizi memnun etmeye çalışırlar; fakat kalpleri aksi istikâmette atar. Çünkü onların çoğu, yoldan çıkmış hak-hukuk tanımaz kimselerdir.

Tevbe Suresi 8. Ayetinin Tefsiri:

Allah katında en kötü varlıklar olan kâfirlerin, Allah ve Peygamber düşmanlarının ortak bir özelliği vardır: Bu da, fırsat bulunca bütün kuvvet ve imkânlarıyla mü’minlere düşmanlık yapmaktır. Nitekim bir diğer âyet-i kerîmede şöyle buyrulur:

“Eğer kâfirler sizi ele geçirecek olsalar, size karşı acımasız bir düşman kesilirler, ellerini ve dillerini size fenâlık yapmak için uzatırlar ve sizin de kendileri gibi kâfir olmanızı cân ü gönülden isterler.” (Mümtehene 60/2)

Bu sebeple Cenâb-ı Hak, mü’minleri, müşriklerle olan münâsebetlerinde dikkatli ve uyanık olmaya davet etmekte, onların hâkimiyeti ele geçirmelerine fırsat vermemelerini istemektedir. Çünkü hâkimiyeti ele geçirdiklerinde yapacakları şey bellidir. Bunlar mü’minlerle alakalı hiçbir yemini ve hiçbir anlaşmayı tanımazlar, hiçbir hukuka riâyet etmezler. Bu bakımdan, kalpleri onaylamadığı halde, sadece ağızlarıyla geveledikleri hoşnut edici sözlere; dostluk, insanlık ve insaftan bahseden palavralara da aldanmamak gerekir. Zira ağızlarından çıkan söz gönüllerindeki niyetlerle taban tabana zıttır. Yaptıkları dostluk değil, iki yüzlülüktür. Onların pek çoğu fâsıktır; ahdini bozmuş, taati terk etmiş, günahkâr, utanmaz ve arlanmaz kimselerdir. Bunlar Allah’ın âyetlerini, geçici dünya menfaatleri karşılığında satarlar ve çeşitli entrikalarla insanları Allah yolundan; Kâbe’ye gelmekten, İslâm’a girmekten, ibâdet ve taatten engellemeye çalışırlar. İslâm toplumuna karşı olduğu gibi, mü’minlerden bir tek kişi hakkında bile hiçbir hakkı, yemin ve ahdi dikkate almazlar. Gerçekten bunlar haddi aşan, saldırgan, hak hukuk tanımayan ve hiçbir zaman haksızlıktan geri durmayan kimselerdir.

Ancak nihayetsiz merhamet sahibi Rabbimiz, tevbe ve hidâyet kapısını sürekli açık tutmaktadır:

Tevbe Suresi tefsiri için tıklayınız...

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

Tevbe Suresi 8. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...