Teravih Namazını Hızlı Değil Huşu ile Kılmak

HAYATIMIZ

Teravih namazı nedir, namazı kaç rekattır? Teravih ne zaman kılınır? Teravih namazında hangi ayetler ve sureler okunur? Teravih namazını kılarken riayet edilmesi gereken hususlar.

Teravih; dinlenme anlamına gelen terviha kelimesinin çoğuludur. Ramazan-ı şerif ayının gecelerini ibadetle geçirmek sünnettir. Bu sünnetin ifası demek olan teravih namazı; aralarda dinlenilerek kılındığından dolayı bu adı almıştır. Bu münasebetle adından da anlaşılacağı üzere teravih namazı; dinlenme ihtiyacı hissedilen yorucu bir ibadettir. Sahabe-i kiram uzun uzun kıyam, rükû ve secde ile kıldıkları her dört rekâtın ardından bir müddet dinlendiklerinden dolayı dinlene dinlene kılınması makbuldür.

Teravih namazının özünde kulluk ile geçmesi gereken bir insan hayatı özetlenmektedir. İbadeti ana gaye edinmiş bu hayatın sürdürülebilir, kesintisiz devamı için yer yer ruhun, aklın ve bedenin dinlenmesine ihtiyaç vardır. Asıl olan ölünceye değin kesintisiz bir kulluk yolculuğu olduğu için bu yoldaki bineğin\nefsin sühuletle kullanılması lazımdır.

TERAVİHİ TADINA VARARAK KILIN

Ramazan-ı şerif ayının gündüzlerini oruçla geçiren Müslümanların gece hayatlarının merkezinde teravih namazı vardır. “Bir an önce kılalım işimize bakalım” mantığı yerine sindire sindire hazzına vararak eda edilmelidir. Gecenin merkezine yerleşen bu namazı ister kıyamı uzatıp rekât sayısını azaltarak kılalım istersek de kıyamı bölüp rekât sayısını artırarak kılalım, aynı zaman dilimine yayarak eda etmeliyiz. Yani rekât sayısına takılmadan namazın derinliğine vararak ruhumuzu dinlendirmeli, aralarda da bedenimizi rahatlatmalıyız.

Ruhun ve aklın dinlenmediği, bedenin yorgun düştüğü bir namaz teravih olmadığı gibi, ibadet de sayılmaz. Teravih namazı bir bölümünü bitirip diğer kısmına yeni bir heyecanla başladığımız çok özel bir ibadettir. Bu namazdaki tervihalar\istirahatler ibadete adını verecek kadar merkezde olduğuna göre, yorulmayı gerektirecek kadar sürmelidir. Namazı kısa keserek hayata katacak bir zenginliğimiz olmadığına göre yorgunluğu ile istirahati ile bu ibadetin hazzına varmaya çalışmalıyız. Bu namazda istirahatin de bir ibadet olduğunu akıldan çıkarmadan dengeli davranmalıyız.

TERAVİH NAMAZI KAÇ REKATTIR?

Teravih namazı rekât sayısına asla kurban edilmemesi gereken bir ibadettir. Namaz olma yönü ile diğer namazlardan farkı yoktur. Yatsı namazı hangi ciddiyetle kılınıyorsa Teravih namazı da öyle kılınmalıdır. Teravih namazını hızı serbest bir ibadet gibi düşünmek bir Müslüman ciddiyeti ile asla bağdaşmaz.

Teravih namazının yirmi rekât kılınacağına dair âlimlerimizin genel kanaati vardır. Bu yüzden normal şartlarda kadın erkek bu sünnet namaz herkes tarafından tam olarak kılınmalıdır. Ayrıca teravih namazı cemaatle kılınması gereken bir sünnet olduğu için camide eda edilmelidir. Hiç olmazsa evlerde ailecek cemaatle kılınmasına gayret edilmelidir. Mamafih cemaat imkânı bulamayan kişilerin ferdi olarak da olsa teravih namazını ihmal etmemeleri ve mutlaka kılmaya çaba sarf etmeleri gerekir.

Teravih namazının rekât sayısı ile ilgili ileri geri çok konuşulduğu malumdur. Şunun bilinmesi gerekir ki, asıl olan namazın tadına, hazzına varmaktır. Unutmamak lazımdır ki, huşu ile kılınmayan yüz rekât namazın kalp huzuru ile eda edilen bir rükün kadar kıymeti yoktur. Bu yüzden bütün namazlar, özellikle de teravih kalp, ruh ve beden ahengi ile kılınmalıdır.

Tarihimizde beşinci râşit halife olarak kabul edilen Ömer b. Abdülazîz döneminde, Mekke-i Mükerreme’deki Müslümanların her dört rekâtın arasındaki terviha\istirahat vaktini bir tavaf ile değerlendirip çok sevap kazanmaları, Mekke’de olmayanların ise “biz ise bu sevaptan mahrum oluyoruz” şeklindeki serzenişleri ile teravih namazının otuz altı rekât olarak kılındığı bilinmektedir. Mamafih Hazret-i Peygamber (sallâllâhü aleyhi ve sellem) Efendimiz ile birlikte teravih namazından sekiz rekât kılıp kalanı evlerinde ikmal eden sahabe efendilerimiz de olmuştur. Ancak memleketimizde uygulamada esas alınan Hazret-i Ömer dönemindeki ashab-ı kiramın yirmi rekât olarak bu namazı eda etmeleridir. Bir mani olmadıkça buna uygun davranmak esas olmalıdır.

TERAVİH NAMAZINDA HANGİ AYETLER VE SURELER OKUNUR?

Teravih namazında hangi ayetlerin, sûrelerin okunması uygun diye bakıldığında, Ramazan-ı şerif ayının Kur’an ayı olması hasebiyle bu ibadette tam hatim yapmayı hedeflemek gerekir. Elbette namazda herkesin kolayına geleni okuması yeterli ise de teravihin ruhuna da uygun olan Kur’an’ın tamamını bu münasebetle her geceye bir cüz tahsis etmek sureti ile hatmetmektir. Kur’an ile namazın bütünleştiği bu imkânı kaçırmamak lazımdır. Mümin kendi başına böyle bir tekâmülü sağlayamıyorsa bu imkânın oluştuğu hatimle teravih kılınan camileri arayıp gitmelidir.

HATİMLE TERAVİH KILARKEN ŞUNA DİKKAT EDİN!

Diğer taraftan hatimle teravih kılınacak diye de uzun kıyama takati yetmeyen cemaati zorlamamak gerekir. Yahut hatim ile kılınıyor diye tecvid kurallarına dışına çıkan bir hızla kıraat de yapılmamalıdır. Bu noktada hem teravihi hem de Kur’an hatmini cem eden camiler tahsis edilmeli ve gücü yeten kimseler buralarda namaz kılmaya teşvik edilmelidir. Ancak insanın gücünü zorlayarak da olsa senede bir defa elde edilen böyle bir imkânı kaçırmaması uygundur. Nitekim takatinin yetmediği yerde oturmak sureti ile teravih namazına devam edilebilir.

TERAVİH NAMAZI NE ZAMAN KILINIR?

Teravih namazının vakti yatsı namazını kıldıktan sonra başlar imsak\sabah namazı vakti girinceye kadar devam eder. Bu yüzdendir ki, yatsıya cemaate yetişemeyen kimse imam teravih namazına başlamışsa önce yatsı namazının farzını kılmalıdır. Aksi halde nafile bir namaz kılmış olur, ama bu teravih olmaz.

Ramazan-ı şerif ayının gündüzlerini oruç ile geçirip fakirlerin, yoksulların hali ile bir nebze hemhal olan Müslüman bu vesile ile para biriktirip yığmanın anlamsız olduğunu idrak ile eli darda olanlara cömertçe tasadduk ederken gecelerini de namaz yoğun bir atmosferde yaşayıp bayrama arınmış bir halde çıkar. Zira her günü ibadetle geçirince mutlak surette Ramazan geceleri içinde saklı olan Kadir gecesini de idrak ve ihya etmiş olacaktır. Nitekim Hazret-i Peygamber sallâllâhü aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:

“Her kim inanarak ve (sevabını Allah’tan) umarak Kadir gecesini ibadetle geçirirse geçmiş günahları bağışlanır. Her kim Ramazan orucunu inanarak ve (mükâfatını Allah’tan) umarak tutarsa geçmiş günahları bağışlanır.” (Buhârî, Savm, 6)

Kaynak: Ahmet Hamdi Yıldırım, Altınoluk Dergisi, Sayı: 434