Tekkeler, Câminin Fonksiyonunu Yerine Getirebilir mi?

Tasavvuf

Tekkeler, câminin fonksiyonunu yerine getirebilir mi? Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz cevaplıyor...

Tekkelerin câminin yerini tutması ve onun bütün fonksiyonlarını yerine getirmesi mümkün değildir. Tekke, Mescid-i Nebevî örneğindeki suffadan (sofa) alınmıştır. Nasıl mescidin sofasında yatıp kalkan ashâb-ı suffa, Allah Rasûlü’nün devamlı talebeleri idiyse, aynı şekilde tekkelerin derviş hücrelerinde barınan mürîdler de tekke şeyhlerinin eğitiminden geçen talebeleridir.

Bilindiği gibi câmi, asr-ı sâadette bir mâbed olmanın yanı sıra pek çok sosyal hizmetin icrâ edildiği bir merkezdi. Câmi bir istişâre, öğretim ve eğitim yeriydi. Çünkü hem devlet başkanı, hem ilmî otoritenin sâhibi, hem de mânevî otoritenin temsîlcisi olan Allah Rasûlü (s.a.)’nün yeri câmi idi.

Allah Rasûlü’nden sonra otoriteler ayrılınca her otorite için ayrı mekân zarûreti hâsıl oldu. Çünkü Hz. Peygamber (s.a.)’in yerine geçen halîfeler onun bütün otoritelerini değil, sâdece siyâsî otoritesini temsîl ediyordu. Bununla birlikte tekkenin de, medresenin de ilk merkezi câmidir. Öğretim için medreseler, eğitim için tekkeler, askerî hizmetler için ribât ve ordugâhlar kurulmuştur. Bu müesseselerin hiçbiri diğerinin alternatifi değildir.

Kaynak: Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, 300 Soruda Tasavvufi Hayat, Erkam Yayınları