Tehir Ne Demek? Anlamı Nedir?

NE NEDİR?

Tehir ne demek? Tehir kelimesinin anlamı nedir? Tehir kelimesine örnek cümleler nelerdir?

Tehir: Geriye bırakma, geciktirme, erteleme anlamlarına gelmektedir.

TEHİR KELİMESİNE ÖRNEK CÜMLELER

Kadı Mahmûd Efendi de, bu cevabı gâyet mânidar bularak kararı Bursalı hacıların dönüşüne tehir etti. Bursalı hacılar döndüğünde de yaptığı tahkîkat neticesinde meseleyi olduğu gibi öğrendi ve büyük bir hayret ve şaşkınlık içerisinde dâvâyı iptal etmek zorunda kaldı.

Fakat, yüreğine muammâlı bir kor düşmüş, zihni karmakarışık olmuştu. Ruh ve irâde çağlayanı, sarhoş bir hâlde akmaya başladı.

*****

“Hazret-i Ya’kûb, oğulları için istiğfâr etmeyi Cuma gecesine tehir etmiştir.” (Tirmizî, Deavât, 114) buyrulmaktadır.

*****

“Eğer Allâh, insanları işledikleri günahları yüzünden hemen cezâlandıracak olsaydı, yeryüzünde hareket eden hiçbir canlı bırakmazdı. Fakat onların cezasını belirli bir vakte kadar tehir eder...” (Fâtır, 45)

*****

Sehiv secdesi; “yanılma ve unutma secdesi” demektir. Namazın farzlarından birinin tehiri (geciktirilmesi) veya vaciplerin terk veya tehiri hâlinde yapılması gerekir.

Mesela; vitir namazında Kunut dualarını unutmak, Fâtiha’dan sonra zammı sûre okunması gereken yerde zammı sûreyi okumadan rükûya gitmek, birinci tahiyyâta oturmayı unutmak, namazda secde ayeti okunduğu zaman secde etmemek gibi durumlarda vacip terk edildiği için sehiv secdesi gerekir.

*****

Unutmamak lâzımdır ki ölüm, bütün canlıların tatmaya mecbûr kılındığı mutlak ve müşterek bir kaderdir. Zamanı, dakîkası ve nefes sayısına kadar tâyîn olunmuş ve bir hükme bağlanmıştır. Ecelin takdîm ve tehirinin, beşerî kudretle mümkün olmadığı, apaçık bir hakîkattir ve ecelden kaçanların kurtulduklarına dâir bir haber de işitilmemiştir. Hacca gitme imkânına sahip olanlar, bunları iyice tefekkür edip, “hac” ibâdetini ifâ etme konusunda gevşeklik ve lâkaydîlikten şiddetle sakınmalıdır. Aksi hâlde Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- ’in şu dehşetli ihtârıyla karşılaşılır:

“Bir kimse, yiyecek, içecek ve binecek masraflarına mâlik olup da Beytullâh’a gitmek mümkün iken haccetmezse, artık onun Yahudî veya Hristiyan olarak ölmesine hiçbir mânî yoktur!” (Tirmizî, Hac, 3)