Taha’l Hariri Hazretleri Kimdir?

KİM KİMDİR?

Altın Silsile’nin 31’inci halkası, Taha el-Hariri Hazretlerinin hayatı...

Tâhâ el-Harîrî Hazretleri hicrî 1220 (m. 1803) senesinde Musul vilâyetine bağlı Erbil’in Harîr kasabasında doğdu. İlk tahsilini Erbil’de yaptı. Kur’ân-ı Kerîm’i hıfzetti. Bağdat medreselerinde ilim tahsil ederek yüksek seviyede icâzet aldı. Zâhirî ilimleri ikmâl ettikten sonra Hâlid-i Bağdâdî Hazretlerinin Erbil’deki halîfesi Hidâyetullah Efendi’nin hizmet ve himâyesine girdi. Hidâyetullah Efendi Hazretleri, Muhammed Es‘ad Efendi’nin dedesidir.

Tâha’l-Harîrî Hazretleri daha sonra devrin büyük şeyhi Seyyid Tâha’l-Hakkârî Hazretleri ile önce rüyada, sonra da bizzat kendisini ziyaret ederek görüşmüş ve bir müddet sonra da şeyhi tarafından kendisine icâzet verilmiştir.

İyi bir tahsil görmüş, kendisine îtibâr edilen, muhterem bir şahsiyet olan Tâha’l-Harîrî Hazretleri, Erbil ve Musul bölgelerinde yaklaşık kırk yıl halkı irşâd ile meşgul olmuştur. Şeyhinin yaptığı gibi o da sohbetlerinde zaman zaman İmâm-ı Rabbânî Hazretlerinin Mektûbât’ından okuyup şerh ederdi.

TAHAL HARİRİ HAZRETLERİ TÜRBESİ NEREDE?

Zamanın irşad kutbu olan Tâha’l-Harîrî Hazretleri hicrî 1292 (m. 1875) senesinde vefât etti. Kabri Harîr’dedir.[1]

Tâha’l-Harîrî g vefâtına yakın, kendi yerine halîfesi Muhammed Es‘ad Efendi’yi bırakmak istediğini beyân etti. Es‘ad Efendi g ise bu mühim vazifenin, üstâdının oğluna tevdî edilmesini istirhâm etti. Şeyh Tâhâ Hazretleri:

“–Oğlum ben varken vardır, benden sonra o da yoktur. Siz lâyık olduğunuz için, bu emâneti ben size tevdî ediyorum!” buyurdu.

Hakîkaten Tâha’l-Harîrî Hazretlerinin buyurduğu gibi, oğlu kendisinden altı ay sonra vefât etti. İrşad vazifesine Muhammed Es‘ad Efendi devam etti.[2]

TAHAL HARİRİ HAZRETLERİNİN HİKMETLİ SÖZLERİNDEN

  • “Keşif ehli sâlik ile keşfi kapalı sâlikin hâli, gözü gören ile gözü görmeyen iki kişinin Hicaz seferine benzer. Her ikisi de yol boyunca devamlı olarak gâyelerine yaklaşmaktadırlar. Fakat gözü görmeyenin sevâbı daha çoktur. Seyr u sülûkte de keşfi olmayan sâlik, her ne kadar görünmüyorsa da devamlı terakkî hâlinde olduğu için keşfi açık olandan daha kazançlıdır.”[3]
  • Muhammed Es‘ad Efendi Hazretleri şöyle buyurur:

“Üstâdım Şeyh Tâha’l-Harîrî Hazretleri, hayvanların Allâh’a, insanlardan daha çok ibadet ettiğini söylerdi.”[4]

DİPNOTLAR

[1] M. Es‘ad Erbilî, Risâle-i Es‘adiyye, s. 7.

[2] Prof. Dr. Hasan Kâmil Yılmaz, Altın Silsile, s. 205-208.

[3] Prof. Dr. Hasan Kâmil Yılmaz, a.g.e, s. 208.

[4] Carl Vett, Kelâmî Dergâhından Hâtıralar, s. 237.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Altın Silsile, Erkam Yayınları