Tâ-Hâ Suresi 90. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Kuran Meali ve Tefsiri

Tâ-Hâ Suresi 90. ayeti ne anlatıyor? Tâ-Hâ Suresi 90. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Tâ-Hâ Suresi 90. Ayetinin Arapçası:

وَلَقَدْ قَالَ لَهُمْ هٰرُونُ مِنْ قَبْلُ يَا قَوْمِ اِنَّمَا فُتِنْتُمْ بِه۪ۚ وَاِنَّ رَبَّكُمُ الرَّحْمٰنُ فَاتَّبِعُون۪ي وَاَط۪يعُٓوا اَمْر۪ي

Tâ-Hâ Suresi 90. Ayetinin Meali (Anlamı):

Halbuki Hârûn daha önce onlara: “Ey kavmim! Bakın, siz bu heykel yüzünden bir imtihana maruz kaldınız. Şüphesiz sizin Rabbiniz, Rahmân olan Allah’tır. O halde gelin bana uyun ve emrime itaat edin!” demişti.

Tâ-Hâ Suresi 90. Ayetinin Tefsiri:

Esasen Hz. Hârûn, Sâmirî ve yandaşlarının bu saptırmalarına karşı çıktı ve kavmini bu tehlikeden uzaklaştırmak istedi. Üzerinde dikkatlice düşünülürse Hârûn (a.s.)’ın, yanlış yola sapan kavmine bu nasihatinde en güzel hitâbet üsûlünü takip ettiği görülür. Öncelikle, “Ey kavmim!” (Tâhâ 20/90) hitabıyla onlara olan muhabbet, merhamet ve şefkatini göstermiş, onların hissiyatını harekete geçirmiştir. İkinci olarak “Bakın, siz bu heykel yüzünden bir imtihana maruz kaldınız” (Tâhâ 20/90) diyerek, onları bâtıldan menetmiş; üçüncü olarak, “Şüphesiz ki sizin gerçek Rabbiniz, Rahmân olan Allah’tır” (Tâhâ 20/90) diyerek Allah’ı tanımaya davet etmiş; dördüncü olarak “o halde gelin bana uyun” (Tâhâ 20/90) diyerek peygamberliği tanıyıp kabul etmeye çağırmış ve son olarak da “emrime itaat edin” (Tâhâ 20/90) diyerek, onları şeriatı tatbike davet etmiştir ki en güzel tertib budur. Çünkü her şeyden önce şüpheleri izâle etmek, sonra işin aslı olan mârifetullah, sonra nübüvvet sonra da şeriat gelir. (Fahreddin er-Râzî, Mefâtîhu’l-gayb, XXII, 92)

Hz. Hârûn, burada husûsiyle Allah’ın “Rahman” adını zikretmiştir. Böylece onlara, ne zaman tevbe ederlerse nihâyetsiz merhamet sahibi olan Allah’ın tevbelerini kabul edeceğini haber vermiştir. Zaten Allah’ın onları Firavun belâsından kurtarışı da onlara olan en büyük bir rahmet tezâhürüdür. Fakat ne gariptir ki o ahmak kavim, cahilliklerinden dolayı, Hârûn’un bu güzel nasihatlerine kulak tıkayarak, Mûsâ (a.s.) aralarına dönünceye kadar buzağıya tapmakta devam edeceklerini söylediler. Böylece işin taklit tarafına ağırlık vererek, sanki Hârûn (a.s.)’a, “Senin dediklerini kabul etmeyiz, ancak Mûsâ’nın sözünü dinleriz” demiş oldular.

Hz. Mûsâ kavminin saptığını öğrenmişti. Fakat kardeşi Hârûn’la kavmi arasında olup bitenlerden habersizdi. Bu sebeple döner dönmez, ilk olarak Hârûn’u hesaba çekti:

Tâ-Hâ Suresi tefsiri için tıklayınız...

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

Tâ-Hâ Suresi 90. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...