Tâ-Hâ Suresi 45. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Kuran Meali ve Tefsiri

Tâ-Hâ Suresi 45. ayeti ne anlatıyor? Tâ-Hâ Suresi 45. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Tâ-Hâ Suresi 45. Ayetinin Arapçası:

قَالَا رَبَّنَٓا اِنَّنَا نَخَافُ اَنْ يَفْرُطَ عَلَيْنَٓا اَوْ اَنْ يَطْغٰى

Tâ-Hâ Suresi 45. Ayetinin Meali (Anlamı):

Mûsâ ve Hârûn: “Rabbimiz! Doğrusu onun bize fırsat vermeden saldırmasından veya büsbütün azgınlaşmasından endişe ediyoruz” dediler.

Tâ-Hâ Suresi 45. Ayetinin Tefsiri:

Mûsâ (a.s.) korkusuna gerekçe olarak:

  Firavun’un kendilerini cezalandırmakta acele edeceğini, düşmanca muamelesinde ileri gideceğini, daveti tamamlayıp mûcize gösterinceye kadar sabredemeyeceğini, dolayısıyla da ona gitmenin hayırlı bir netice hâsıl etmeyeceğini;

  Veya bu sebeple onun azgınlığının büsbütün artacağını, zulüm ve inkârında daha da ileri gideceğini belirtmiştir.

Demek ki Firavun, yaptığı zulümler ve zorbalıklar sebebiyle herkesin gözünü korkutmuştu ve gerçekten korkulacak bir mevkide bulunuyordu. Bunun üzerine Cenâb-ı Hak, yardım ve desteğinin onlarla beraber olduğunu, her şeyi işitip gördüğünü, dolayısıyla onları koruyup kollayacağını müjdeleyerek kalplerini teskin buyurdu. Korkuyu bir kenara bırakarak Firavun’a gitmelerini, kendilerinin Allah’ın peygamberi olduğunu söylemelerini ve artık İsrâiloğullarına zulümden vazgeçip onları serbest bırakmasını istemelerini emretti.

Hz. Mûsâ ile Hârûn’un tebliğinin esası şuydu:

  Allah’ın gösterdiği doğru yolda yürüyenler, hem dünyada hem de âhirette selâmet, saadet ve emniyete kavuşacaklardır.

  Peygamberi yalanlayan ve onun çağırdığı doğru yoldan yüz çevirenler ise dünyada helâk edici musibetlere, âhirette de ebedi azaba müstahak olacaklardır.

Hâsılı Hz. Mûsâ ve Hz. Hârûn, büyük bir acziyet içinde ve tam bir teslimiyetle Allah’a sığınmışlar, Allah da yardım ve korumasıyla onların imdâdına yetişmiştir.

Anlatıldığına göre bir zamanlar Bağdat’ta bir kıtlık oldu. Halk toplandı ve şikâyetlerini bir dilekçeyle vezir Ali b. İsa’ya arzettiler. Vezir dilekçeyi okudu ve arkasına şöyle yazdı: “Ben gökyüzü değilim ki size su vereyim, yeryüzü değilim ki sizi doyurayım. Siz iyisi mi Rabbinize müracaat edin!”

Hz. Mûsâ ve Hz. Hârûn, Cenab-ı Hakk’ın istediği şekilde Firavun’a gidip onu İslâm’a davet ettiler:

Tâ-Hâ Suresi tefsiri için tıklayınız...

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

Tâ-Hâ Suresi 45. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...