Şuarâ Suresi 49. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Kuran Meali ve Tefsiri

Şuarâ Suresi 49. ayeti ne anlatıyor? Şuarâ Suresi 49. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Şuarâ Suresi 49. Ayetinin Arapçası:

قَالَ اٰمَنْتُمْ لَهُ قَبْلَ اَنْ اٰذَنَ لَكُمْۚ اِنَّهُ لَكَب۪يرُكُمُ الَّذ۪ي عَلَّمَكُمُ السِّحْرَۚ فَلَسَوْفَ تَعْلَمُونَۜ لَاُقَطِّعَنَّ اَيْدِيَكُمْ وَاَرْجُلَكُمْ مِنْ خِلَافٍ وَلَاُصَلِّبَنَّكُمْ اَجْمَع۪ينَ

Şuarâ Suresi 49. Ayetinin Meali (Anlamı):

Firavun hiddetle: “Demek, ben size izin vermeden ona iman ettiniz ha! Meğer size sihri öğreten ustanız oymuş! Ama size ne yapacağımı yakında bileceksiniz! Ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama keseceğim ve hepinizi mutlaka asacağım!” diye bağırdı.

Şuarâ Suresi 49. Ayetinin Tefsiri:

Hidâyet güneşinin şuaları onların, Firavun’un şirk temelleri üzerine kurulmuş bozuk düzeni içinde kararmış ve tortulanmış kalpleri üzerinde dolaşmaya başladı. İlâhî kudret ve azamet tecellisi karşısında çakan iman şimşeği gönüllerinin merkezine doğru ilerledi. Az önce parayla kiralanmış, ustalıklarına karşı Firavun’dan karşılık bekleyen sıradan insanlar iken, kalplerine dokunan ilâhî hakîkat parıltısı onları birden değiştirdi. Benliklerini titreten bir sarsılışla onları âniden dünyevî bütün menfaat kaygılarından vazgeçirdi. Kalplerini saran sapıklık paslarını silerek, ruhlarının derinliklerine ulaştı. Onları tertemiz yapıp diriltti; Hakka boyun eğen ihlaslı kullar haline getirdi. Böylece secdeye kapanarak Âlemlerin Rabbine, Mûsâ ve Hârûn’un Rabbine inandıklarını ilan ettiler. Burada insan kalbinin hidâyet ve dalâlet bakımından ne kadar esrârengîz bir husûsiyete sahip olduğu dikkat çeker. Biraz önce dünyadan başka bir hedefi olmayan bu insanlar, bir anda seçkin mü’minler haline geldiler. Hem de azgın, zalim bir iktidarın karşısında apaçık iman etmelerinin ne gibi sonuçları ve cezaları olacağını düşünmeden, zorba iktidar sahibinin ne söyleyeceğine ve ne yapacağına aldırmadan imanlarını haykırdılar. Firavun’un “asarım, keserim” tehditlerine karşı da metânetlerini bozmadan: “Hiç önemi yok, biz nasıl olsa Rabbimize döneceğiz” (Şu’arâ 26/50) dediler ve önceki günahları için de Allah Teâlâ’dan bağışlanma niyaz ettiler. (bk. 7/120-126; Tâhâ 20/70-73)

Sihirbazların şehâdetinin ardından vuku bulan hâdiseler öyle bir noktaya geldi ki nihâyet:

Şuarâ Suresi tefsiri için tıklayınız...

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

Şuarâ Suresi 49. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...