Şuarâ Suresi 38. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Kuran Meali ve Tefsiri

Şuarâ Suresi 38. ayeti ne anlatıyor? Şuarâ Suresi 38. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Şuarâ Suresi 38. Ayetinin Arapçası:

فَجُمِعَ السَّحَرَةُ لِم۪يقَاتِ يَوْمٍ مَعْلُومٍۙ

Şuarâ Suresi 38. Ayetinin Meali (Anlamı):

Derken, dört bir yandan getirilen sihirbazlar, önceden kararlaştırılmış belli bir günde Mûsâ’yla karşılaşmak için bir araya toplandı.

Şuarâ Suresi 38. Ayetinin Tefsiri:

Mûsâ (a.s.)’ın gösterdiği ejderhâ ve yed-i beyzâ mûcizeleri Firavun’un rahatını iyice kaçırdı. Bunların arkasındaki gücün büyüklüğünü hissetti. Hiçbir sihirde veya büyüde bu boyutta bir kudret yansıması yoktu. Bu sebeple Firavun, hemen bunların karşısına geçip direnmeye, onu tesirsiz hale getirmeye çalıştı. Bu arada hem kendi durumunun kritikliğini seziyor, hem de halkın kendi etrafından dağılmasına az kaldığını kestiriyordu. Bu yüzden onları bu sarsıcı mûcizenin etkisinden kurtarmaya çalışıyordu. Bir taraftan da “yerlerinden yurtlarında olma” korkusuyla onları Hz. Mûsâ’ya karşı kışkırtıyordu. Fakat burada Firavunun kendisini “ilâh” olarak takdim ettiği halkına karşı ne kadar güçsüz ve iradesiz bir hale gelip yıkıldığı, zillete düştüğü açığa çıkmaktadır. Çünkü şu an halkın emrini beklemekte ve bu büyük hâdise karşısında nasıl davranması gerektiğini onlara danışmaktadır. İşte ayaklarının altındaki yerin sarsıldığını hisseden azgın iktidar sahiplerinin değişmez karakteri budur.

Firavun’un tâlimatıyla bütün usta sihirbazlar, bir bayram günü kuşluk vaktinde geniş bir alanda toplandılar. (bk. Tâhâ 20/59) Belirlenen bu gün, Mısırlıların millî bayram günüydü. Bugün halk, ülkenin her tarafından büyük kalabalıklar halinde gelecek ve izleyicilerin gösterileri açıkça seyredebilmesi için kuşluk vakti yapılacak büyük müsâbakaya şâhit olacaklardı. Yapılan ilânın yanı sıra, ayrıca halkı müsabakayı seyretmeye teşvik için münadiler gönderildi. Hz. Mûsâ’nın kapalı sarayda gösterdiği mûcizenin haberi halka da yayılmış olmalı ki, halkın etkilenmesinden korkan Firavun, herkesin akın akın gelip bir asanın yılana dönüşmesinde bir olağanüstülük bulunmadığını, bunun ülkedeki sihirbazlar tarafından da yapılabileceğini görmesini istemiştir. İleri gelenler de “Umarız sihirbazlar gâlip gelirler de biz de onların yoluna uyarız” (Şu’arâ 26/40) diyerek halka moral vermişlerdir. (bk. A‘râf  sûresi 106-112)

Sihirbazlar Firavun’un huzurunda:

Şuarâ Suresi tefsiri için tıklayınız...

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

Şuarâ Suresi 38. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...