Sonsuzluk Kavramı ve Allah'ın Sonsuzluğunu Nasıl Anlamalıyız?

İMAN

"Sonsuzluk kavramı nedir? Sonsuzluk ne demektir? Allah'ın sonsuzluğunu nasıl anlamalıyız?" sorularının cevabı... Deist ve ateistlerin en çok sorduğu sorular ve cevapları…

Sual: “Sonsuzluk kavramı akıl almaz bir şey Allâh’ın sonsuz olmasını algılayamıyorum.”

İnsan sınırlıdır. İnsanın idrâkini de bir karınca anlayamaz.

OKYANUS, BİR BARDAĞA SIĞAR MI?

Bırakın, sonsuzluğu anlamayı, şu yaratılmış cihânı da anlamaktan âciziz. Makro âlemlerdeki sayıları telâffuz edecek kelimelerimiz yok... Trilyon kere trilyon deyip kalıyoruz.

Mikro âlemde de idrâkimiz tıkanıyor ve tükeniyor.

İdrâk edemediğimiz şeye; «Yok!» diyemeyiz. Birçok zekâ, matematiğin birçok sahasını anlamaz. O anlamıyor diye o mesele ortadan kalkmaz. Âciziz. Öyleyse Hakk’ın karşısında hiçliğimizi müdrik olalım.

Ayrıca şunu ifade edelim:

Dînimiz, âlemşümul olduğu ve zayıf-kuvvetli her idrâki hedeflediği için, zihinleri zorlayacak derin nazarî vazifeler vermemiştir. Îman ve ibâdet vazifelerimiz; teslîmiyetle yaklaşıldığında, herkes tarafından gerçekleştirilebilecek kadar kolay ve fıtrîdir.

Zaten Cenâb-ı Hak; Zâtının tefekkür edilmesini emretmemekte, hattâ hadîs-i şerifler bu sahadan sakındırmaktadır. Hadîs-i şerifte buyurulur:

“Allâh’ın yarattıkları üzerinde tefekkür edin, (yani sıfat tecellîleri, ilâhî azamet akışları ve kudret nakışları üzerinde Cenâb-ı Hakk’ın varlığını ve azametini tefekkür edin.)

Zâtı üzerinde düşünmeyin. Zira siz O’nun kadrini (kıymet ve azametini,

O’na lâyık bir sûrette) asla takdir edemezsiniz...” (Deylemî, Müsned, II, 56; Heysemî, Mecmau’z-Zevâid, I, 81)

Bizler, Rabbimiz’in sıfatlarını, sonsuz azamet ve kudret akışlarını tefekkür ederiz ve bunlar da bize îmân anahtarı olur.

Bir bardağa, bir okyanusu sığdırmak mümkün müdür? Dolduğu anda taşmaya başlayacaktır. Basit bir misal olarak; bir ilk mektep talebesine, üniversite kitapları verilmez.

Kulun, Allâh’ı idrâk etmeye kalkması bundan da imkânsız bir şeydir.

Hudutlu bir varlık, hudutsuz bir varlığı kâmil mânâda anlayamaz.

Âyet-i kerîmede buyurulur:

“Eğer gerçekten yeryüzündeki ağaçlar kalem olsa, deniz de (mürekkep olup) arkasından yedi deniz daha ona eklense, Allâh’ın kelimeleri (yazılmakla) tükenmez. Muhakkak ki Allah Azîz’dir, Hakîm’dir.” (Lokmân, 27)

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Yüzakı Yayınları, Aklın Cinneti DEİZM