Sonbahar Depresyonu Nedir, Belirtileri Nelerdir, Nasıl Geçer?

SIHHAT

Sonbahar depresyonu nedir, belirtileri nelerdir, üstesinden nasıl gelinir?

Son bahar mevsimi ile birlikte birçoğumuzda sıkıntı, umutsuzluk, kendimizi pek iyi hissedememe ya da uyku düzensizliği, halsizlik, bitkinlik gibi yakınmalar görülebilmektedir. Bu mevsimin bir gereği olarak ağaçlardan düşen sarı yapraklar ya da havanın daha erken kararması güneşin daha az görünmesi çoğunlukla insanın içindeki hüzün duygusunun harekete geçirir.

HERKESİN HİSSETİĞİ ŞEYLER

Bilimsel araştırmalar ve gözlemlerimizin de doğruladığı gibi sonbahar aylarında depresyon ve çöküntü gibi ruhsal rahatsızlıkların arttığını ortaya koymuştur. Özellikle çökkünlük yani mutsuz, ümitsiz, halsizlik ve isteksizlik duyguları bazen kişinin yaşamını olumsuz etkileyecek boyutlara kadar varabilir. İş güç yapma isteğinde azalma, sabahları yataktan kalkmak istememe, iştahsızlık, keyifsizlik, yorgunluk hissi hatta hayatı yaşamaya değmez bulma, hemen herkesin az çok hissettiği şeylerdir. Bu duygular hazan mevsimi olarak bilinen son baharda bazı insanlarda daha bariz hissedilebilmektedir.

SONBAHAR DEPRESYONU BELİRTİLERİ

Sonbaharla birlikte çoğumuzun hissedebildiği depresif yakınmalar az bir kısmımızın günlük yaşamını etkiler. Eğer günlük yaşantımızı bu duygular etkilemeye başlamışsa, işimizi yapamıyorsak her zamankinden daha çabuk sinirlenip etrafımızı kırıyorsak ve bir iki haftadır bu durum değişmemişse giderek de artıyorsa hazan mevsimi hüzne gebedir denebilir. Hazan mevsimi depresyonu ile karşı karşıya kalan bir insanda şu belirtiler bizleri uyanık tutmalıdır.

  • Çökkün bir ruh hali ile birlikte, ilgi kaybı ya da yaptıklarından zevk alamama,
  • Günlük iş ve gücünü yapamama, günlük işlere karşı isteksizlik,
  • Perhiz yapmadığı halde aşırı kilo kaybetme ya da kilo alma iştah kaybı ya da aşırı iştah.
  • Aşırı uyuma ya da uykusuzluk,
  • Sıkıntı huzursuzluk yerinde duramama,
  • Kendini yorgun bitkin halsiz hissetme (enerjisi çekilmiş gibi hissetme)
  • Kendini değersiz aşağılık ya da suçlu gibi hissetme,
  • Dikkatini bir noktaya toplayamama,

Yukarıda saydığımız belirtilerin hepsinin herkeste görülmesi elbette beklenmez. Ancak bu şikâyetler kişinin sosyal mesleki ve insani ilişkilerinde barizleşen olumsuzlukları yanında taşımaya başlamışsa alacağımız bazı tedbirler devreye sokulmalıdır. Çünkü sonbahar depresyonun da kendi içerisinde basamakları vardır. Hazan mevsimi depresyonu olsun diğer depresif hastalıklar olsun çöküntü ve enerji kaybının ana sebebi beynimizin gece gündüz demeden salgıladığı mutluluk hormonunun salgılanmasındaki aksamalardır.

Mutluluk hormonu yani seratonin canlı kanlı durmamızı sağlayan nor adrenalinin ana maddesi trozin ve triptofandan dengeli bir beslenme programı uygulayabilirsek sanırım hazan mevsimine hazırlıklı girmenin avantajlarını doku ve hücrelerimize yaşatabiliriz.

SONBAHAR DEPRESYONU NASIL GEÇER?

O halde mutluluk bir anlamda elimizde oluyor değil mi? Son bahar mevsiminde depresyona yatkın insanların daha dikkatli okuması ve uygulaması gereken can alıcı formülü sizlere şöyle özetleyebilirim:

  • Haftada 2-3 kez muhakkak balık yemeye çalışalım.
  • Komplek karbonhidrat olarak bilinen gıdalar kepekli çavdarlı ekmek kahverengi pirinç ya da siyah çikolata gibi.
  • Omega 3 yağ yönünden zengin yeşil yapraklı sebzeleri soframızdan eksik etmeyelim.
  • Süt ve süt ürünleri ile protein desteği yanında depresyonda önemli rolü olan kalsiyum fosfor ve B vitamini destek olarak alalım.
  • Mutluluk hormonu seratonin kaynağı hindi ve tavuk etini sofralarımızda daha sık bulunduralım.
  • Egzersiz yürüme spor gibi aktiviteleri artırarak beyin kan dolaşımını artırmaya çalışalım.
  • Sosyal aktiviteler ağırlık vererek zihnimizi açık tutmanın yolarını arayalım.
  • Aile eş-dost muhabbetlerine yönelerek zorlukları paylaşırken mutlulukları da paylaşıp artırmanın yollarını açalım.
  • Beyin kan akımını bozarak dikkat ve hafızamızı dağıtan yağlı ağır yemeklerden uzaklaşalım
  • Rafine şeker beyaz un beyaz pirinç gibi gıdalardan kaçabildiğimiz kadar hızlı kaçalım.
  • Mineral ve vitamin desteği açısından taze meyve ve meyve sularından yararlanalım.
  • Manevi yapımıza olumlu etkisi olacak dua ve Yaradanla yakınlaşmamızın önündeki engelleri kaldıralım.
  • Yukarda özetlemeye çalıştığım genel ve doğal tavsiyeleri modern teknolojinin ürettiği son yıllarda sayısı bir hayli çoğalan ilaçlarımızla birleştirdiğimizde hastalığı tedavi etmemiz oldukça kolaylaşmış oluyor.
  • Son olarak ta her ne olursa olsun ümitsizlik karamsarlık gibi negatif yüklenmemize zemin hazırlayan limanlarda durmak yerine pozitif düşünce dağarcığımızı açacak bizi kendisi ile ve çevresi ile daha barışık yaşatacak limanlarda demir atarak bize emanet edilen sağlık nimetinden azami istifade etmeye çalışalım.

Kaynak: Dr. Ali Akben, Altınoluk Dergisi, Sayı: 262