Somuncu Baba'nın Sırrı

Hikâyeler

Bursa Ulu Câmiî’nde sırrı ifşâ olduğu için talebesiyle birlikte Bursayı terkeden Allah dostu...

Yıldırım Bâyezîd Han, Ulu Câmiî’nin açılışında başta Emîr Buhârî (Emîr Sultan) olmak üzere bütün meşâyıh ve ulemâyı dâvet etmişti.

SIRRI İFŞA EDİLEN ALLAH DOSTU

Bir cuma sabahıydı. Herkes yapılacak merâsim için toplandı. Bir müddet sonra Sultan Yıldırım Bâyezîd teşrîf etti ve damadı olan Emîr Buhârî Hazretleri’ne:

“–Ey Emîr! Buyur, câmî-i şerîfin kapılarını sen açıp namazı da sen kıldır! Bu şeref, ümmetin büyüğü olarak sana âittir.” dedi.

Ancak Emîr Buhârî Hazretleri, büyük bir tevâzû ile îtirâz etti:

“–Hayır sultânım! Bu şerefi, Şeyh Ebû Hamîdüddîn Hazretleri’ne vermelisiniz!” dedi.

O vakte kadar bu isimde bir şahsı duymamış olan Bâyezîd Han sordu:

“–Bu zât da kim ola ki?”

Emîr Buhârî Hazretleri cevap verdi:

“–Sultanım! Belki duymuşsunuzdur; Somuncu Baba nâmıyla mârûf bir ekmekçidir. Ulu Câmiî işçilerine de bol bol ekmek infâk eylemiştir. İşte o kişi, evliyâullâhın büyüklerinden Ebû Hamîdüddîn Hazretleri’dir.”

Bunun üzerine Sultan, teklîfi kabûl etti. Emîr Buhârî de, ayağa kalkarak cemaate Somuncu Baba’yı tanıttı ve onu minbere dâvet etti. Somuncu Baba, mahcup bir edâ ile:

“–Emîrim! Ne yaptın, bizi ifşâ ettin!..” diyerek son derece mahviyet içerisinde minbere yürüdü.

O gün Somuncu Baba minberde, Fâtiha Sûresi’nin yedi ayrı işârî tefsîrini yaptı. Ancak sırrının zarûreten ifşâ olması sebebiyle, talebesi Hacı Bayrâm-ı Velî’yi de yanına alarak hacca gitmek üzere Bursa’yı terk etti.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Faziletler Medeniyeti 1, Erkam Yayınları