Siyer İlmi Nasıl Ortaya Çıktı?

Siyer-i Nebî

Siyer ilmi nasıl ortaya çıkmıştır?

Sahâbe neslinden itibaren Müslümanlar Rasûl-i Ekrem (s.a.v) Efendimiz’in hayatını ve şahsiyetini tanımak ve tanıtmak için gayret göstermişler, Sünnet’in tesbiti için yaptıkları hadis toplama çalışmalarının bir benzerini siyer ve megāzî sahasında yaparak bu ilim dalının temellerini atmışlardır. Kaynaklarda sahâbîlerin Rasûlullah Efendimiz (s.a.v) ile beraber oldukları dönemde siyer ve megāzî sahasına duydukları alâkayı gösteren çeşitli haberlere rastlanmaktadır:

- Meselâ sahâbîlerin Peygamber (s.a.v) Efendimiz’den kendisinden bahsetmesini istedikleri, bunun üzerine onun;

“–Ben babam İbrâhim’in duasıyım…” diye başlayan meşhur cevabını verdiği,[1]

- Bedir Gazvesi’nden hemen sonra sohbet ederlerken bu savaşta Allah’ın kendilerine yönelik lutuf ve ihsanından söz ettikleri[2] kaydedilmektedir.

- Siyer ve megāzîyi yakından ilgilendiren, Medine’de yazıya geçirilen ilk sözleşmenin (Medine Sözleşmesi), İslâm’a dâvet mektuplarının, Hudeybiye Sulhü gibi antlaşma metinlerinin, bazı şahıs ve kabilelere verilen iktâ ve ahidnâme gibi belgelerin birer örneği saklanmıştır. Bir kısmı da sözlü olarak rivayet edilip daha sonra kayda geçirilmiştir.

Mektuplara dâir bir misâl:

Mersed bin Zabyân (r.a) şöyle buyurur:

“Resûlullah Efendimiz’den bize bir mektup geldi. Onu bize okuyuverecek bir kâtip bulamadık. Sonunda Benî Dubeyʻa kabilesinden bir kişi onu okudu. Şöyle buyuruyordu:

«Allah’ın Resûlü’nden Bekir bin Vâil’e… Müslüman olun selâmet bulun!».” (Ahmed, V, 68; İbn-i Hibbân, Sahîh, XIV, 500/6558)

- Medine Sözleşmesi ve Medine Haremi sınırlarını gösteren belge ile develerin zekât miktarına dair belgenin Rasûl-i Ekrem (s.a.v) Efendimiz’in kılıcında asılı durduğu, bunların vefatından sonra Hz. Ali’ye intikal ettiği bilinmektedir.

Dipnotlar:

[1] Ahmed, V, 262; Hâkim, II, 453; İbn İshak, s. 28. [2] İbn Hişâm, I, 661.

Hazırlayan: Dr. Murat Kaya, Siyer-i Nebi.