Şirk Nedir? Gizli Şirk Nasıl Olur?

Sorularla İslam

Şirk nedir, ne anlama gelir? Allah’a şirk koşmak nasıl olur? Gizli şirk dinden çıkarır mı? Peygamberimizin (s.a.s.) hakkınızda Deccâl’den daha çok korktuğum dediği şey.

Şirk, Allah’a eş ve ortak koşma, ortak isnat etmek demektir. En büyük zulüm olan şirk, kulu ebedî olarak Cehennem’e dûçâr eder. Şirk koşmak, inkâr etmek veya münâfıklık yapmakla kul, Rabbine ve tevhîd ehline hiçbir zarar veremez. Fakat kendisini ebedî azâba müstahak ettiği için, nefsine en ağır şekilde zulmetmiş olur.

Zâhirî ve bâtınî hekimlerin pîri olan Lokman Hakîmʼden, ebedî saâdet reçetesi olan birkaç nasihat:

Lokman (a.s.) buyurur:

“…Ey oğulcuğum! Allâhʼa ortak koşma! Doğrusu şirk, büyük bir zulümdür.” (Lokman, 13)

Kâmil bir müʼmin, Allâhʼın varlık ve birliğine şeksiz-şüphesiz îmân etmiş kimsedir. Dolayısıyla kâinattaki bütün tasarruflarda Cenâb-ı Hakkʼın yegâne hükümrân olduğunun şuur ve idrâki içinde yaşar. Zira tevhîd inancının ortaklığa tahammülü yoktur.

EN BÜYÜK ZULÜM

En büyük zulüm olan şirk, kulu ebedî olarak Cehennem’e dûçâr eder. Şirk koşmak, inkâr etmek veya münâfıklık yapmakla kul, Rabbine ve tevhîd ehline hiçbir zarar veremez. Fakat kendisini ebedî azâba müstahak ettiği için, nefsine en ağır şekilde zulmetmiş olur. Bu hakîkat, âyet-i kerîmelerde şöyle ifâde buyrulur:

“İnsanlardan bâzıları da vardır ki, inanmadıkları hâlde; «Allâhʼa ve âhiret gününe inandık.» derler. Onlar (kendi akıllarınca) güyâ Allâhʼı ve müʼminleri aldatmaya çalışırlar. Hâlbuki onlar, ancak kendilerini aldatırlar da bunun farkında değildirler.” (el-Bakara, 8-9)

“Şüphesiz ki Allah, insanlara hiçbir şekilde zulmetmez; fakat insanlar, kendi nefislerine zulmederler.” (Yûnus, 44)

PEYGAMBER EFENDİMİZ'İN EN ÇOK KORKTUĞU ŞEY

Öte yandan, ibadet ve sâlih amellerde Allah rızâsından başka gâyeler taşımak ve ihlâsı yok eden riyâ ve gösterişe kaçmak da gizli şirke düşmek demektir. Yapılan amellere fânîleri veya nefsânî menfaatleri ortak etmek, o amellerin boşa çıkmasına sebebiyet verir.

Allah Teâlâ bir şöyle buyurur:

“Biliniz ki kim Allah'a ortak koşarsa muhakkak Allah ona cenneti haram kılar; artık onun yeri ateştir ve zalimler için yardımcılar yoktur.” (Mâide, 72)

Allah Resûlü de ashâbına:

“Dikkat ediniz; hakkınızda Deccâl’den daha çok korktuğum şeyin ne olduğunu söyleyeyim mi?” diye sormuştu. Sahâbîler:

“–Buyur yâ Resûlâllah!” dediler. Bunun üzerine Hazret-i Peygamber şöyle buyurdu:

“–Korktuğum bu şey, gizli şirktir. Meselâ namaza duran birini düşününüz. Bu kimse bir başkası tarafından gözetlendiğini fark ettiği için namazını özenerek kılıyor.” (İbn-i Mâce, Zühd, 21)

Demek ki Cenâb-ı Hak, ibadetlere fânîlerin ortak edilmesini istemiyor. Hak’tan gayrıyı hedefleyen bir ibadet, artık bir ibadet değil, bilâkis bir cürümdür. Gösteriş için kılınan namaz, dıştan ne kadar hoş görünse de, içi gizli şirkle bulanık olduğundan, Allah katında değersizdir, üstelik Hakkʼın gazabını da celbeder. Nasıl ki, içine bir damla necâset düşen bir menbâ suyu, bütün lezzet ve sâfiyetini kaybederse, niyetine fânî menfaatleri ortak eden hasta ve gâfil kalplerin ibadetleri de böyledir.

Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Hak Dostlarından Hikmetler 1, Erkam Yayınları