Sireten Ne Demek?

NE NEDİR?

Sireten ne demek? Sireten kelimesinin anlamı nedir? Sireten kelimesine örnek cümleler...

Sireten: Bir kimsenin mânevî durumu, hâl ve hareketleri, tabiatı, ahlâk ve karakteri anlamına gelmektedir.

SİRETEN KELİMESİNE ÖRNEK CÜMLELER

Kalb, işte bu şekilde tasfiye edile edile, beşerî ve tasavvufî temrinlere ilâve olan Allâh’ın lutf u keremiyle, yolun nihâyetinde öyle bir hâle gelir ki, sâhibini sûreten insan bırakmakla berâber, sîreten âdeta melekiyet derecesine yükseltir. Bu durumda olanlardan bâzıları, fezâdaki sonsuz yıldızlardan herhangi biri gibi, kendi âlemlerinde ve dışa karşı tam bir mahfiyet (gizlilik) içinde yaşarlar. Böyleleri bilinemez. Nitekim bir hadîs-i kudsî olduğu rivâyet edilen:

“Velîlerim kubbelerim altındadır; onları Ben’den başkası bilemez.” (Abdurrahman Câmî, Nefahâtü’l-Üns, s. 45) şeklindeki beyan da bu zümre hakkındadır.

*****

Cenâb-ı Hak insanı, incelik, zerâfet ve ulvî derinlik istîdâdlarıyla techîz etmiştir. İnsanın asıl kıymeti de bu meziyetlerini gönül âleminde yeşertip  geliştirdiği nisbettedir. İnsanın sâdece sûreten değil, sîreten de insan olabilmesi; ancak güzel huylarla bezenip kötü huyları tesirsiz hâle getirmesiyle mümkündür.

*****

Kalb, tasfiye edile edile, beşerî ve tasavvufî temrinlere munzam (ilâve) olan Allâh’ın lutf u keremiyle, yolun nihâyetinde öyle bir hâle gelir ki, sâhibini sûreten insan bırakmakla berâber, sîreten âdetâ melekiyet derecesine yükseltir. Bu durumda olanlardan bâzıları, fezâdaki sonsuz yıldızlardan herhangi biri gibi, kendi âlemlerinde ve dışa karşı tam bir mechûliyyet içinde yaşarlar. Böyleleri bilinemez.

*****

Mânevî eğitimde kalp, tasfiye edile edile, beşerî ve tasavvufî temrinlere ilâveten Allâh’ın lutf u keremiyle, yolun nihâyetinde öyle bir hâle gelir ki,
sâhibini sûreten insan bırakmakla berâber, sîreten âdeta melekiyet derecesine yükseltir. Bu durumda olanlardan bâzıları, fezâdaki sonsuz yıldızlardan herhangi biri gibi, kendi âlemlerinde ve dışa karşı tam bir mechûliyet içinde yaşarlar. Böyleleri bilinemez.

*****

Haşr Sûresi, 20. âyette:

“Ateş (cehennem) yârânı ile cennet yârânı bir olmaz. (Ancak) cennet ehli olanlar murâdlarına erenlerdir.” buyruluyor.

Hem sûreten ve hem de sîreten, yâni madden ve mânen insan olanlar, cennet yârânı; sûreten insan, sîreten hayvan olanlar ise, cehennem yârânıdırlar.

*****

‘‘Bu âciz kardeşiniz, Hak katında makbûl bir amelinin olduğu hususunda aslâ mutmain değildir… Hiçbir zaman nefsin hîle ve desiselerinden emîn olamıyorum. Cenâb-ı Hak cümlemize hakîkî îman ihsan buyursun da îmânın sûretinde kalmayalım! (Cenâb-ı Hak îmânı sîreten de yaşamayı cümlemize lûtfeylesin!) Âmîn!’’

*****