Şeyhülislâm'ın İbret Dolu Vasiyeti

Osmanlı Tarihi

Osmanlı'nın en meşhur Şeyhülislamlarından biri olan Kemal Paşazâde'nin vasiyeti, onun mütevaziliğini ortaya çıkartıyor.

Bütün ilmî kudret ve ihtişâmına rağmen Kemâl Paşazâde, son derece mütevâzı ve dervişâne bir gönle sahiptir. Onun vefâtından sonrası için yaptığı şu va­si­yet, bu gerçeği ne güzel aksettirir:

“Va­si­yet ederim ki, ölüm hâlinde iken bir kimse yanımda te­en­nî ve teemmül ile Kur’ân okuya ve kelime-i şehâdeti tekrar ede. Rûhum kabzolunduğunda da on dört kişi, tesbîh ile yetmiş bin ke­lime-i tevhîd çekip sevâbını bana bağışlayalar. O kişilere akçe tasadduk edile. Cenâzemi, hiç meyyit yıkamamış sâlih bir zât yıkaya. Her câmide salâ verdirmeyeler; Sultan Muhammed câmiinde salâ verdirmek kâfîdir.

Cenâzemi, sünnet üzere olmayan şeyleri terk edip dervişâne götüreler. Kabrimi müslüman mezarlığında yol üzerinde yüksekçe bir yerde yapalar. Fakat üzerini yüksek yapmayalar. Alâmet için de sadece yonulmadık bir taş dikeler...

Defnolunduğumda kurban kesmeyeler, fakirlere akçe dağıtalar. Hac için dahî beş bin akçe va­si­yet ettim; bir kimseye verip haccettireler. Bu va­si­yetimi kabûl edip yerine getireler...”

O, rivâyete göre son deminde:

Gitmesi var gelmeği bildik tamâm,

Gitti gelmek, geldi gitmek vesselâm!

beytini terennüm ederek rûhunu Rabbine teslîm eylemiştir.

Onun ölmeden evvel söylediği:

“Yâ Ehad! Neccinâ mimmâ nehâf” duâsı da vefâtına ta­rih düşürülmüştür.

Rahmetullâhi aleyh!

Yâ Rabbî! İlim sahasında böyle kudretli şahsiyetleri dâimâ ümmet-i Muhammed’e ihsân eyleyip dîn-i mübîni her türlü dalâlet, bid’at ve tahrif hamlelerinden muhâfaza eyle!..

Âmîn!..

Kaynak: Osman Nuri Topbaş / Osmanlı, Erkam Yayınları