Şehevat Ne Demek?

NE NEDİR?

Şehevat ne demek? Şehevat kelimesinin anlamı nedir? Şehevat kelimesine örnek cümleler...

Şe­he­vât: Şeh­vet­ler, aşı­rı is­tek­ler anlamına gelir.

ŞEHEVAT KELİMESİNE ÖRNEK CÜMLELER

“Kim gözünü haramlardan korur, nefsini şehevâttan uzak tutar, bâtınını murâkabe, zâhirini de Sünnet’e ittibâ ile îmâr eder ve helâl lokmayla beslenirse, onun firâseti hiçbir zaman şaşmaz!” (Ebû Nuaym, Hilye, X, 237)

*****

Varlıkta sabır; gurur ve kibre sürüklenmemek, intikâm almamak, şehevâta mağlûb olmamak, pintilik ve israf yapmamak, fakirleri hor görmemek ve
yaptığı iyiliği yüze vurmamak gibi hasletlere sâhip olmaktır. Çünkü nefs, insanı hep kötü hasletlere zorlar. Bunlara sabredip acı âkıbete düşmemek gerekir.

*****

Melek ve şeytanın kalblerdeki tasarruf şekline gelince: Melekî vasıf ona, îmân, güzel huylar, amel-i sâlih, mahlûkâta şefkat, ibâdetleri huşû ile îfâ etmek gibi rûhânî hâller ile tasarrufta bulunur. Şeytânî vasıf ise küfür, şüphe, kötü ahlâk, şehevât, hevesât ve hevâiyyât gibi kötü hâlleri kalbe ilkâh eder (aşılar).

*****

Sıhhatli ve ölü olan kalbler arasında mutavassıt bir mevkîdedirler. Böylelerinin hâli, bedenen hasta insanların muzdarip hayâtına benzer. Ne dünyevî hayatlarında bir âhenk, ne de içlerinde bir huzur vardır. İç âlemlerindeki belirsizlik dış âlemlerini, dış âlemlerindeki düzensizlik de iç âlemlerini menfî tesir altında bırakır. Dimağlarındaki karmaşa, tüm hâl ve hareketlerine sirâyet eder. Şüphe, kararsızlık ve tutarsızlık girdaplarında  bocalayan bu tip hasta ve gâfil kalbler; cehâlet, şehevât ve ihtirasları sebebiyle bilumum ahlâksızlıklara düşme ihtimâliyle her an karşı karşıya bulunmak gibi mânevî illetlere mübtelâdırlar.

*****

Şehevât ve ihtiraslar; kalbin rikkatini kaybederek duyarsızlaşması netîcesinde, doymak bilmeyen arzuların tahakkümü altında bulunması hastalığıdır. Bir nevî emel çılgınlığıdır ki, sükûnet bulacağı ve karar kılacağı yegâne yer, selvilerin koyu gölgeleri altındaki kabristanların kara toprağıdır.

*****

İffet, nefsi her türlü şehevât ve süflî arzulara kapılmaktan muhâfaza etmektir. İffet, insana âit bir husûsiyettir. İnsanı diğer mahlûkâttan ayıran en fârik vasıftır. Onun kaybedilmesi; insanlık haysiyetini zâyî etmek ve diğer mahlûkâtın durumuna düşmek demektir.

İffet ve nâmus, bütün ahlâkî fazîletlerin can damarıdır. Şeref, haysiyet, izzet gibi hasletler hep iffetli olmaya bağlıdır.