Sebe' Suresi 21. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Sebe' Suresi 21. ayeti ne anlatıyor? Sebe' Suresi 21. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...
Sebe' Suresi 21. Ayetinin Arapçası:
وَمَا كَانَ لَهُ عَلَيْهِمْ مِنْ سُلْطَانٍ اِلَّا لِنَعْلَمَ مَنْ يُؤْمِنُ بِالْاٰخِرَةِ مِمَّنْ هُوَ مِنْهَا ف۪ي شَكٍّۜ وَرَبُّكَ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ حَف۪يظٌ۟
Sebe' Suresi 21. Ayetinin Meali (Anlamı):
Oysa İblîs’in onlar üzerinde bir şeyi yapmaya zorlayıcı hiçbir gücü yoktur. Ancak biz, âhirete inananlarla ondan şüphe edenleri birbirinden ayırıp ortaya çıkaralım diye ona bu fırsatı verdik. Rabbin her şeyi hakkiyle gözetlemekte ve kayda almaktadır.
Sebe' Suresi 21. Ayetinin Tefsiri:
Şeytan Allah Teâlâ’dan kıyamete kadar müsaade almış ve bundan böyle vazifesinin insanları saptırmak olduğunu ilan etmişti. İddiasına göre ihlâsla Allah’a kulluk edenler hâricinde herkesi yoldan çıkaracaktı. (bk. A‘râf 7/14-18; Hicr 15/39-40) Anlaşılan o ki, netice İblîs’in iddia ettiği gibi olacak, ihlâsa erdirilmiş kullar dışında herkes ona uyup yoldan çıkacaktır. Aslında onun insanları zorla Allah’a isyana sevk etme gücü yoktur. Ona sadece, kendi iradeleriyle Allah’a isyan yolunu seçen kimseleri saptırma, kandırma ve aldatma yetkisi verilmiştir. Âyet-i kerîmede şöyle buyrulur:
“Hesaplar görülüp iş bitirilince şeytan şöyle der: «Allah size gerçekleşmesi kesin olan bir va‘atte bulundu; ben de size öylesine va‘atte bulundum fakat sözümde durmadım. Aslında benim size istediğimi yaptıracak bir gücüm de yoktu. Sadece ben sizi inkâra çağırdım, siz de bana uydunuz. Öyleyse beni kınamayın da kendinizi kınayın. Bugün, ne ben sizin feryadınıza yetişebilirim, ne de siz benim feryadıma yetişebilirsiniz. Dünyada iken beni Allah’a ortak tanımış olmanızı da reddediyorum. Elbette zâlimlere can yakıcı bir azap vardır.»” (İbrâhim 14/22)
Şeytana dünyada insanları aldatma ve kandırma yetkisinin verilme hikmeti ise âhirete iman edenlerle, onunla alakalı şüphesi olanları birbirinden ayırmaktır. Çünkü bu dünyada insan ancak âhirete inanmakla doğru yola bağlanabilir. Öldükten sonra dirileceğine ve Allah huzurunda amellerinin hesabını vereceğine inanmayan bir kimsenin doğru yolda yürümesi zordur. O kişi mutlaka yoldan sapacaktır. “Şu da bir gerçek ki, âhirete inanmayanlar doğru yoldan ısrarla sapıyorlar” (Mü’minûn 23/74) âyeti bunu beyân eder. Çünkü böyle biri, hiçbir zaman kendisinde, doğru yola yürümesini sağlayacak bir mesuliyet şuuru geliştiremez. Doğru yolda olanlar ise, bunun mutlaka âhirette kendilerine faydalı olacağına inandıkları için, o yolda yürümeye devam ederler.
Dolayısıyla insanlara şu gerçeği hatırlatıp:Sebe' Suresi tefsiri için tıklayınız...
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Sebe' Suresi 21. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...