Şakayla Yapılan Boşama Geçerli midir?

Sorularla İslam

Şakayla boşama olur mu? İslam’a göre şakayla “boş ol” demekle boşama gerçekleşir mi?

Boşamanın söz veya yazıyla ifade edilmeksizin mücerred boşama niyetinin kalpten geçirilmesi, ya da boşamaya niyet edilmesi yeterli değildir.

ŞAKA İLE YAPILAN BOŞAMA DİNEN GEÇERLİ OLUR MU?

Çoğunluk müctehitlere göre boşamanın, bu anlama gelen sözcüklerle yapılması gerekir. Bu yüzden koca, kalbiyle boşamaya niyet etse, bunu dil veya yazı ile ifade etmedikçe boşama meydana gelmez. Delil, Ebû Hüreyre’nin (r.a.) (ö.58/677) naklettiği şu hadistir:

“Şüphesiz Allah, ümmetimden, yapmadıkları veya dilleriyle ifade etmedikleri sürece kalblerinin verdiği vesveselerin ve yapmağa zorlandıkları şeylerin hükmünü kaldırdı.”[1]

Boşama niyeti olmaksızın, şaka ile, sözün anlamını değil de sadece lafzını kasteden kişiye “hâzil” denir Meselâ; bir kadın, şaka olsun diye veya alay etmek üzere kocasına “beni boşa” dese, kocası da aynı şekilde “boşadım” diye cevap verse İmam Ebû Hanîfe ve İmam Şafi’ye göre boşama meydana gelir. Çünkü şakacı kimse boşamanın sonuç doğurmasına razı değilse de, bu sözü bilerek ve isteyerek söylemiştir.[2]

Dayandıkları deliller şunlardır. Kur’ân’da şöyle buyurulur:

“Allâh’ın âyetlerini alaya almayınız.”[3] Ebû’d-Derdâ (r.a.), bu ayetin iniş sebebiyle ilgili olarak şöyle demiştir: Cahiliye döneminde bir erkek eşini boşar, sonra “ben şakacıktan boşamıştım” derdi. Yine köleyi azat eder veya bir kadınla evlenir, arkasından da “ben bunları şakacıktan yapmıştım” derdi. İşte yukarıdaki âyet bunun için inmiştir.[4]

Ebû Hüreyre’nin naklettiği bir hadiste şöyle buyurulur:

“Üç şey vardır ki bunların ciddisi de ciddi, şakası da ciddidir. Evlenme, boşanma ve rıc’î boşamada eşine dönme.”[5]

Nitekim Abdullah b. Abbas’a (ö.68/687) bir adam gelerek “Ben eşimi yüz talakla boşadım. Benim ne yapmam gerekir?” diye sormuş, İbn Abbas ona şu cevabı vermiştir: “Eşin senden üç talakla boş düşmüş, doksan yedi talakla da Allâh’ın âyetlerini alaya almışsın.”[6]

İmam Malik’e göre niyet ve kastı bulunmayan gayri ciddi kimsenin boşaması geçerli olmaz. Boşamada niyet gerekir. Söz tek başına, sahibinin kasıt ve iradesini ifade etmek için yeterli olmaz. Âyette “Eğer onlar boşamaya karar verirlerse...”[7] buyurulur. Bu âyetteki “azeme” fiili; niyet etmek ve karar vermek anlamına gelir. Diğer yandan Allâh’ın Rasûlü; “Ameller ancak niyetlere göredir” buyurmuştur. Buradaki niyet genel olup, “boşama” yı da kapsamına alır.

Günümüzde niyetle, muamelenin farklı olduğu boşanma olaylarını mahkemelerde de görmekteyiz. Bir kimse yurt dışına gidebilmek, ya da yabancı bir ülkenin çeşitli imkânlarından yararlanmak için eşinden anlaşmalı olarak boşanıyor ve yabancı ülke vatandaşı olan bir kadınla evleniyor. Burada Mâlikî mezhebine göre mesele ele alınırsa, ilk eşinden olan boşanmayı geçersiz saymak gerekir. Halbuki, koca boşanma istemiyle dilekçe vermiş ve hakime boşama yetkisi vermişken bunu geçersiz saymak, olayların dış görünüşü ile çelişmektedir.

Sonuç olarak evlenme ve boşanmalarda rükun ve şartlarına uyularak muamele yapılmış olursa, bunun İslâmî bakımından geçerli olması gerekir. Çünkü hakim önünde boşanan kimse daha sonra “ben şakacıktan veya şu menfaatlerimi elde etmek gayesiyle” boşanmıştım, şimdi bunun geçersiz sayılmasını istiyorum, diyemez.[8]

Dipnotlar:

[1]. Buhârî, ltk. 6, Talâk, 11, Îman, 15; Müslim, Îman, 201, 2020; Ebû Dâvûd,Talâk, 15; Tirmizî, Talâk, 8; Nesâî, Talâk, 22; İbn Mâce, Talâk, 14, 16. [2]. Şirbînî, age, III, 279; Sâbûnî, age, I, 310, 311. [3]. Bakara, 2/231. [4]. Kurtubî, el-Câmî’ li Ahkâmi’l-Kur’ân, 1. baskı, Beyrut, 1408/1988, III, 103. [5]. Ebû Dâvûd, Talâk, 9; Tirmizî, Talâk, 9; İbn Mâce, Mukaddime, 7, Talâk, 13. [6]. Mâlik. Muvatta’, Talâk, 1. [7]. Buhârî, Bed’u’t-Vahy, 1, Itk. 6, Talâk, 11; Müslim, İmâre, 155; Ebû Dâvûd, Talâk, 11; Nesâî, Tahâre, 59. [8]. Zühaylî age, VII, 369.

Kaynak: Prof. Dr. Hamdi Döndüren, Delilleriyle Aile İlmihali, Erkam Yayınları