Şahit Ne Demek?

NE NEDİR?

Şahit ne demektir? Şahit nedir, ne anlama gelir? Şahitlik ile ilgili örnek cümleler.

Sözlükte “hazır bulunmak, haber vermek, bilmek, gözlemek, görmek” anlamlarındaki şehâdet kökünden türeyen şahit, fıkıh terimi olarak bir olaya veya duruma tanık olan veya tanıklık eden kişiyi ifade eder. Bir kimsenin bir hukukî işleme şahit olmak üzere davet edilip şahit tutulması işhâd, birinin şahitliğine başvurulması, şahitliğini eda etmek üzere çağrılması istişhâd diye adlandırılır. Bu iki terim birbirinin yerine de kullanılır. Özellikle Allah hakları konusunda (takibi şikâyete bağlı olmayan hadler gibi konularda) bir davet olmaksızın şahitlik etmek hisbe şahitliği olarak isimlendirilir.

ŞAHİT NEDİR?

Şahit (çoğulu şühûd), şehit (çoğulu şühedâ’) ve şehâdet kelimeleri Kur’ân-ı Kerîm’de sözlük ve terim anlamıyla “tanık” ve “tanıklık” mânasında geçtiği gibi bu kökten türeyen fiil kalıpları, ayrıca eşhâd, meşhûd ve meşhed isimleri kullanılmıştır. Kur’an’da 166 yerde geçen bu kelimelerin bir kısmında terim anlamı açıktır.

Liânla ilgili âyetlerde (en-Nûr 24/6, 8) liân yeminlerinden “şehâdât” diye söz edilmesi bazı âlimlerce burada şehadetin “yemin” anlamında kullanılmasıyla, diğer bazı âlimlerce liânın şahitlik hükmünü taşımasıyla açıklanmıştır. Hadislerde de şehadet kökünden türeyen kelimeler yaygın biçimde kullanılmış olup şahit kelimesinin terim anlamında geçtiği birçok hadis mevcuttur.

ŞAHİTLİK İLE İLGİLİ SÖZLER

“Şahitler çağırıldıkları zaman (gelmekten) kaçınmasınlar.” (Bakara sûresi, 282)

“İçinizden iki âdil kimseyi şahit tutun.” (Talak sûresi, 2)

Yalan sözden (yalan yere şâhitlik yapmaktan) kesinlikle kaçının!” (Hac sûresi, 30)

“Onlar yalan şâhitlik yapmazlar.” (Furkân sûresi, 72)

Ebû Bekre radıyallahu anh şöyle dedi: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem :

- “En büyük günahı size haber vereyim mi?” buyurdu. Biz:

- Evet, yâ Resûlallah, dedik. Resûl-i Ekrem:

- “Allah'a şirk koşmak, ana babaya itaatsizlik etmek” buyurduktan sonra, yaslandığı yerden doğrulup oturdu ve “İyi belleyin, bir de yalan söylemek, yalancı şâhitlik yapmaktır” buyurdu. Bu son cümleyi sürekli tekrarladı. Biz daha fazla üzülmesini arzu etmediğimiz için “keşke sussa” diye temennide bulunduk. (Buhârî, Şehâdât 10, Edeb 6, İsti'zân 35, İstitâbe 1; Müslim, Îmân 143. Ayrıca bk. Tirmizî, Şehâdât 3, Birr 4, Tefsîru sûre(4), 5.)

“Bir adamın camilere alıştığını görürseniz, imanlı olduğuna şahitlik ediniz.” (Hazret-i Mevlânâ)