Sâd Suresi 18. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Sâd Suresi 18. ayeti ne anlatıyor? Sâd Suresi 18. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...
Sâd Suresi 18. Ayetinin Arapçası:
اِنَّا سَخَّرْنَا الْجِبَالَ مَعَهُ يُسَبِّحْنَ بِالْعَشِيِّ وَالْاِشْرَاقِۙ
Sâd Suresi 18. Ayetinin Meali (Anlamı):
Biz, dağları onun emrine verdik de, akşam sabah onunla birlikte Allah’ın sınırsız kudret ve yüceliğini tesbih ederlerdi.
Sâd Suresi 18. Ayetinin Tefsiri:
Dâvûd (a.s.)’ın bir diğer fazileti, dağların ve kuşların emrine verilmiş olması ve bu varlıkların sabah akşam onunla beraber Allah’ı zikir ve tesbih etmeleridir. Pek çok âyet-i kerîmede göklerin, yerin, bunlar arasında bulunan bütün mahlukâtın, dağların, ağaçların, kuşların Allah’ı kesintisiz tesbih ettikleri ve O’na secde ettikleri haber verilir. Fakat biz insanlarda onların tesbihini anlama kudreti bulunmamaktadır. (bk. İsrâ 17/44; Hac 22/18) Demek ki Dâvûd (a.s.)’a bu hususta farklı bir meziyet ve idrak kabiliyeti verilmiş; dağlara ve kuşlara da onunla beraber sabah akşam tesbih etmeleri için daha hususi bir tâlimat verilmiş ve coşkun bir şekilde hep birlikte Cenâb-ı Hakk’ı zikretmişlerdir. Buradaki اَلْعَشِيُّ (aşiyy) ve اَلْاِشْرَاقُ (işrâk) kelimelerinden, Hz. Dâvûd’un güneşin battığı ve doğduğu vakitlerde ibâdet ettiği anlaşılır.
Gelen âyet-i kerîmede Dâvûd (a.s.)’ın üç önemli vasfı dile getirilir:Sâd Suresi tefsiri için tıklayınız...
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Sâd Suresi 18. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...