Sabır ile İlgili Hadisler - Peygamberimizin Sabır Hadisleri

HADİSLER

Sabır ile ilgili hadisler nelerdir? Peygamberimizin (s.a.v.) sabır ile ilgili hadis-i şerifleri...

Peygamberimizin (s.a.v.) sabır konusu hakkındaki bazı hadisleri.

SABIR HAKKINDA HADİSLER

Atâ b. Ebû Rebâh’tan (r.a.) rivayet edilmiştir:

İbn Abbâs bana:

“–Cennetlik bir kadını sana göstereyim mi?” dedi. Ben de:

“–Evet, (göster)” dedim. O:

“–İşte şu siyahî kadındır.” Bu kadın Peygamber’e geldi ve:

“–Saram tutuyor ve bedenim açılıyor, benim için Allah’a dua etsen.” dedi. Peygamber:

“–İster sabret, cennetlik ol; istersen, sana afiyet vermesi için Allah’a dua edeyim.” dedi. Bunun üzerine kadın:

Öyleyse sabredeyim, fakat bedenim açılıyor. Hiç değilse bedenimin açılmaması için dua buyur. dedi. Peygamber de onun için dua etti. (Buhârî, Merdâ, 6; Müslim, Birr, 54)

***

Ebû Mâlik el-Eş’arî’nin (r.a.) naklettiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

“...Namaz bir nurdur, sadaka bir burhandır, sabır bir ışıktır...” (Müslim, Tahâret, 1)

***

Hz. Enes’in (r.a.) Resûlulah’tan (s.a.v.) şöyle işittiği nakledilmiştir:

Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur: “Herhangi bir kulumu sevgili gözlerini kaybetmekle sınadığımda, eğer sabrederse gözlerine karşılık onu cennete koyarım.” (B5653 Buhârî, Merdâ, 7)

***

Enes b. Mâlik (r.a.) anlatıyor:

“Hz. Peygamber bir kabrin başında ağlamakta olan bir kadına rastladı ve ‘Allah’tan kork ve sabret.’ dedi. Kadın, “Git başımdan, başıma gelen musibeti sen yaşamadın!” diye cevap verdi. Hz. Peygamber’i tanımıyordu. Kendisine, onun Peygamber olduğu söylendi. Bunun üzerine kadın Hz. Peygamber’in kapısına gitti, kapıda bekleyen herhangi bir görevli de yoktu. (Peygamber’in yanına girdi ve); “Seni tanıyamadım.” dedi. Peygamber Efendimiz de, ‘Sabır, ancak (musibetin) ilk başa geldiği anda (olmalı)dır.’ buyurdu. (Buhârî, Cenâiz, 31; Müslim, Cenâiz, 15)

***

Ebû Hüreyre’den (r.a.) nakledildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:

“Güçlü kimse, insanları güreşte yenen değil, bilakis öfke anında kendisine hâkim olandır.” (Müslim, Birr, 107)

***

İbn Ömer’den (r.a.) nakledildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:

“İnsanlarla bir arada yaşayan ve onların eziyetlerine sabreden mümin, insanlarla bir arada yaşamayan ve onların eziyetlerine sabretmeyen müminden daha büyük ecre nail olur.” (İbn Mâce, Fiten 23; İbn Hanbel, II, 44)

***

Ebû Saîd el-Hudrî (r.a.) şöyle diyor:

Ensardan bazı kimseler Resûlullah’tan (bir şeyler) istediler. O da verdi. Sonra tekrar istediler. Allah Resûlü de yanındakiler bitinceye kadar verdi ve şöyle buyurdu: “...Kim sabrederse, Allah ona dayanma gücü verir. Kimseye sabırdan daha hayırlı ve daha geniş bir ikram verilmemiştir.” (Müslim, Zekât, 124)

***

Ebû Yahyâ Suheyb b. Sinân’dan (r.a.) rivayet edildiğine göre Resûlullah (s.a.v.) şöyle demiştir: 

"Müminin durumu ne hoştur! Her hâli kendisi için hayırlıdır. Bu durum yalnız mümine mahsustur. Başına sevinecek bir hâl geldiğinde şükreder; bu onun için hayır olur. Başına sıkıntı gelecek olursa ona da sabreder; bu da onun için hayır olur." (M7500 Müslim, Zühd, 64)