Ruhbanlık Ne Demek?

NE NEDİR?

Ruhbanlık nedir? Ruhbanlık kelimesinin anlamı nedir? Ruhbanlık kelimesine örnek cümleler

Ruh­ban­lık: Râ­hip, pa­paz ve ke­şiş­le­rin ha­yat tar­zı. Ma­nas­tır ya­şa­yı­şı anlamına gelmektedir.

RUHBANLIK KELİMESİNE ÖRNEK CÜMLELER

“Bâzı kimselere ne oluyor ki hanımlarıyla beraber olmayı, yeme-içmeyi, güzel koku sürmeyi, uyumayı ve meşrû dünya zevklerini kendilerine haram kılıyorlar. Şüphesiz ki ben size keşiş ve ruhban olmanızı emretmiyorum. Benim dînimde et yemeyi terk etmek, kadınlardan uzaklaşmak olmadığı gibi, dünyadan el-etek çekip manastırlara kapanmak da yoktur. Ümmetimin seyahati oruç, ruhbanlıkları (takvâları) ise cihaddır.

*****

“Sonra bunların izinden ardarda peygamberlerimizi gönderdik. Meryem oğlu Îsâ’yı da arkalarından gönderdik. O’na İncîl’i verdik; O’na tâbî olanların kalblerine şefkat ve merhamet vermiştik. Uydurdukları ruhbanlığa gelince, onu Biz yazmadık. Fakat kendileri Allâh rızâsını kazanmak için (böyle) yaptılar. Ama buna da gereği gibi uymadılar. Biz de onlardan îmân edenlere mükâfatlarını verdik. İçlerinden çoğu da yoldan çıkmışlardır.” (el-Hadîd, 27)

Ruhbanlık, hristiyanların sonradan ortaya çıkardığı bir anlayış ve yaşayış tarzıdır. Rivâyetlere göre Hazret-i Îsâ -aleyhisselâm-’dan sonra mü’minler, inkârcı zorbalarca yok edilmeye çalışılmış, girişilen üç savaşta mü’minler ağır kayıplar vermişler, sağ kalan îmân ehli, kendilerinin de ölümü hâlinde dîne dâvet edecek kimsenin kalmayacağı endişesiyle savaş yapmama kararı almış, sâdece ibâdetle meşgul olmaya başlamışlardı. İşte bu sûretle fitneden kaçarak, dinlerinde ihlâs ve samîmiyet gösteren bu insanlar, dünyânın bütün zevklerinden, fazla yiyip içmekten ve evlenmekten vazgeçmişler; dağlar, mağaralar, oyuklar ve hücrelerde ibâdetle meşgul olmuşlardır. Ama birçoğu buna riâyet etmeyerek, Hazret-i Îsâ -aleyhisselâm-’ın dînini inkâr ettiler; hükümdarlarının dînine girdiler; teslîs akîdesini ortaya attılar; bi’set gerçekleştiğinde de Hazret-i Muhammed -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’i inkâr ettiler ve benzeri sapıklıklara düştüler.

*****

Âlimler ve sâlihlerin, kulu Rabbinin yoluna tevcîh etmeleri, ruhbanlık mâhiyetinde bir faâliyet değildir. O, bir irşâd ve ikâzdır. Yürünecek yollarda yolculara rehberlik etmekten ibârettir. Buna mukâbil Hristiyanlıkta ruhbanlık vardır. Onlara göre ruhban, Allâh ile kul arasında zarûrî bir vasıta durumundadır. İslâm ise bunu reddeder. Yâni Allâh ile kul arasında bir üçüncü şahıs tasavvur olunamaz. Kul, Rabbine şahsen ve doğrudan her an yönelebilir ve O’na ibâdet edebilir.