Resulullah’ın Hatibi

Sahabiler

“Ensar’ın hatibi ve Hazreclilerin alemdârı olan” Sabit bin Kays’ın (r.a.) şecaat ve hamaseti.

Enes bin Mâlik radıyallahu anh’den oğlu Musa vasıtasıyla rivayete göre:

Yemâme vak’ası günü Enes radıyallahu anh «Ensar’ın hatibi ve Hazreclilerin alemdârı olan» Sabit bin Kays’ın yanına gelmiş ve harp saflarında bozgunluk başladığını anlatmak istemişti. Halbuki Sabit bin Kays radıyallahu anh o sırada uyluğunu açmış, hânût denilen ve ölüye sürülen bir nevi koku sürünüyor ve bu sûretle şehit olmaya hazırlanıyordu.

Hz. Enes radıyallahu anh:

“Ya Amca! Seni ne tutuyor ki, harp saflarına gelmiyorsun?” diye seslendi. O da:

“Ey kardeşimin oğlu şimdi geliyorum.” Bir taraftan da hânût sürüyordu.

Kokudan sonra Sabit bin Kays radıyallahu anh iki kat elbise giyerek kefenlendi. Sonra harp safına gelip yer aldı. Enes radıyallahu anh hadisin bu bölümünde, askerin bir bölümünün inhizamını anlatmıştır. Sabit de:

“Karışmazdan evvel şöyle açılın, düşmanı görelim de nihayet çarpışalım” Ve devamla:

“Biz Rasûlullah’la birlikte harp ederken, öyle bozgunluk yaparak harp etmezdik. Harp safı yerinden oynamazdı, akranınız size kaçmayı fenâ adet edindirmiş” diyerek bozguncuları payladı.

Sabit radıyallahu anh’ın şecaat ve hamaseti ile kefene bürünerek nasıl şehâdete hazırlandığı ve hadis-i şerifte yazıldığı gibi şehit olduktan sonra da ulvî ve ruhanî bîr menakıbını Tâberî rivayet eder. (Ashâb-ı Kiram Menakıbı, Mahmud Sami Ramazanoğlu)

Kaynak: Sâdık Dânâ, İslam Kahramanları 1, Erkam Yayınları