Rabbin Seni Duyuyor!

İbadet Hayatımız

Dâvud'un (a.s.) başında geçen ibretlik kıssa..

Cenâb-ı Hak buyuruyor:

Bismillahirrahmanirrahim

“Yedi gök, yer ve bunlarda bulunan her şey O’nu tesbîh eder. O’nu hamd ile tesbîh etmeyen hiçbir şey yoktur… Ne var ki siz, onların tesbîhini anlayamazsınız! O, Halîm’dir, bağışlayıcıdır.” (İsrâ, 44)

Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:

“Allâh’ı zikreden kimseyle zikretmeyenin misâli, diri ile ölü gibidir.” (Buhârî, Deavât, 66)

RABBİN SENİ DUYUYOR!

Bir gece Dâvud (as) kendi kendine: “Allah’a benzeriyle kimsenin ibâdet etmediği bir ibâdet edeceğim.” dedi. Bunu söyleyip ibâdet ve tesbihatla meşgul olmak için dağa gitti. Gece yarısı kendisine bir korku, ürperti geldi. O an âlemlerin Rabbi olan Allah dağa, Davud’un gönlünün sükûneti için tesbih ve tahlilde ona yardımcı olmasını emretti. Dağdan öyle bir tesbih ve tehlil sesi yükseldi ki: “Bütün bu seslerle birlikte benim sesim nasıl duyulacak?!” dedi. Bunun üzerine bir melek indi. Dâvud (as)’ın pazusundan tutup onu denize ulaştırdı. Melek ayağını denize koydu ve deniz yarıldı. Nihayet denizin altındaki yere ulaştı. Ayağını yine denizin altındaki yere koydu, nihayet o da yarılıp açıldı. Böylece yerin altındaki balığa ulaştı. Sonra balığın altındaki kayaya ulaştı. Ayağını bu kayanın üstüne koydu, o da yarıldı. Ortaya bir böcek çıktı. Böcek ses ve vızıltı çıkarıyordu. Melek Dâvud (as)’a: “Ey Dâvud, işte senin Rabbin yedi kat yerin altında bu yerdeki bu böceğin vızıltısını duyuyor. Kayaların ve dağların sesleri arasında senin sesini nasıl duymasın?!” dedi. Dâvud (as) bu durumu anladı ve makamına döndü. (İsmail Hakkı Bursevî, Rûhu’l Beyân 16. Cilt, 30. Sayfa, Erkam Yay.)