Rabbi Yessir Duası - Rabbi Yessir Vela Tuassir Rabbi Temmim Bil Hayr Anlamı

DUALAR ve ZİKİRLER

Rabbi yessir velâ tuassir rabbi temmim bi'l-hayr ne demek? Rabbi yessir velâ tuassir rabbi temmim bil hayr anlamı nedir? Rabbi yessir duası Arapça, Türkçe okunuşu, anlamı ve fazileti...

Bir işin kolaylıkla, hayırla sonuçlanması, işte muvaffakiyet için okunması tavsiye edilen Rabbi yessir duası ve Arapça, Türkçe okunuşu, anlamı, okumanın fazileti nedir?

  • Rabbi Yessir Duası Arapça Yazılışı:

  • Rabbi Yessir Duası Türkçe Okunuşu

“Rabbi yessir velâ tuassir Rabbi temmim bi’l-hayr.”

  • Rabbi Yessir Duası Anlamı

“Rabbim! İşlerimi kolaylaştır, zorlaştırma, Rabbim işlerimi hayırla sonuçlandır. Amin!”

Rabbi yessir velâ tuassir rabbi temmim bi'l-hayr ayet midir?

"Rabbi yessir" ile başlayan dua, Kur'ân'ın bir ayeti değildir. Okunması tavsiye edilen bir duadır.

******

DUA ETMENİN ÖNEMİ VE FAZİLETİ

Duâ, Allah’ın azameti ve ulviyeti karşısında kulun aczini itiraf et­mesi, muhabbet ve tazim duyguları içinde Allah’ın lütuf ve yardımını taleb etmesidir.

Duâ kelimesinde, “çağırmak, seslenmek, istemek ve yardım talep etmek” mânâları olup, daha çok, “küçükten büyüğe, aşağıdan yukarıya vâki olan talep ve niyaz” anla­mında kullanılır.

Duâ, Allah’ın azameti ve ulviyeti karşısında kulun aczini itiraf et­mesi, muhabbet ve tazim duyguları içinde Allah’ın lütuf ve yardımını taleb etmesidir.

Yüksek ruhların lisânı ve sözlerin en güzeli olan samîmî duâlar, nûrdan ve sevdâdan doğar. Ümitsize hayat verir, kırık kalbleri tesellî eder. İhlâs, samîmiyet ve gözyaşlarıyla yapılan duâlar, ilâhî rahmetin zuhûruna bir dâvettir. Duâda kalbe huzur bahşeden, Rabb’e teslîmiyet sırrı gizlidir.

PEYGAMBER EFENDİMİZ NASIL DUA EDERDİ?

Bizlere duâyı yaşayışıyla en güzel tâlim eden, Peygamber Efendimiz’dir. O, gözyaşları içinde ve ayakları şişinceye kadar kıldığı namazlara ilâveten yaptığı duâlarda sık sık:

“Allâh’ım! Sen’in gazabından rızâna, azâbından affına ve Sen’den yine Sana sığınırım! Sen’i lâyık olduğun şekilde medh ü senâdan âcizim! Sen kendini nasıl medh ü senâ etmişsen öylesin!” (Müslim, Salât, 222) diyerek, acziyet duyguları içinde Cenâb-ı Hakk’a ilticâ ederdi. Ayrıca duânın ehemmiyetini şöyle ifâde buyururlardı:

“Duâ, ibâdettir. İbâdetin iliği ve özüdür. Allâh katında O’na duâ etmekten daha kıymetli bir şey olamaz. Allâh, kendisinden bir şey istemeyeni (duâ etmeyi kendisine yediremeyeni) azâba uğratır. Sıkıntı ve darlık zamanında duâsının kabûl olmasını isteyen kimse, bolluk ve rahatlık zamanında da duâyı bol yapsın. Rabbiniz Hayy ü Kerîm’dir; bir kul elini açınca onu boş bırakmaz. Kime ki duâ kapıları açılmıştır, ona hikmet kapıları açılmış demektir. Duâ, rahmet kapılarının anahtarı, mü’minin silâhı, dînin direği, göklerin ve yeryüzünün nûrudur.” (Rûdânî, Cem‘u’l-Fevâid, 9219-20-21-22-25)

Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Son Nefes, Erkam Yayınları

BENZER YAZILAR