Peygamberimizin Vefa Örnekleri

Şahsiyeti

Müslüman vefa sahibi kimsedir. Alemlere rahmet ve tüm insanlığa rehber olarak gönderilen Peygamberimizin (s.a.v) vefa örnekleri...

Rasûlullah Efendimiz (s.a.v) bir vefa abidesiydi.

HZ. AİŞE (R.A) ANLATIYOR

Nitekim O’nun eşsiz vefâ misallerinden birini de Hazret-i Âişe şöyle anlatıyor:

Bir keresinde Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’i ziyaret maksadıyla yaşlı bir kadın geldi. Aralarında çok samimî bir sohbet geçti. Yaşlı kadın ayrıldıktan sonra;

“–Yâ Rasûlâllah! Bu kadına çok alâka gösterdiniz. Kim olduğunu merak ettim.” dedim.

Efendimiz buyurdu ki:

“–Hatice -radıyallâhu anhâ- hayattayken bize gelip giderdi…” (Hâkim, I, 62/40)

SÜT ANNESİNE VEFASI

Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, süt akrabalarına karşı da ömür boyu vefâkâr davranmıştır. Sütannesi Halîme Hâtun’u her gördüğünde; “Anneciğim! Anneciğim!” der, kendisine candan muhabbet ve hürmet gösterir, ridâsını (üst elbisesini) yere serip üzerine oturtur, bir isteği varsa hemen yerine getirirdi. (İbn-i Sa‘d, I, 113, 114)

Halîme Hâtun, bir gün Peygamber Efendimiz’i görmek için Mekke’ye gelmişti. Efendimiz o vakit, Hazret-i Hatice ile evli idi. Halîme Hâtun’u misafir ettiler ve güzelce ağırladılar. Hazret-i Halîme; yurtlarında hüküm süren kuraklık ve kıtlıktan, hayvanlarının kırıldığından dert yandı. Fahr-i Kâinât Efendimiz; Hazret-i Hatice’ye sütannesinin vaziyetini anlatınca, Hatîce Vâlidemiz ona kırk koyun ile binmek ve yüklerini taşımak üzere bir de deve hediye etti. Böylece Hatice Vâlidemiz de Efendimiz’e olan vefâsını gösterdi. (İbn-i Sa‘d, I, 114)

Efendimiz’in ahde vefâsına dair bir hâdiseyi Abdullah bin Ebi’l-Hamsâ -radıyallâhu anh- şöyle anlatıyor:

“Bi’setten önce Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- ile bir alışveriş yapmıştım. Kendisine borçlandım, biraz beklerse hemen getireceğimi va‘dederek oradan ayrıldım. Fakat verdiğim sözü unutmuşum.

Üç gün sonra hatırlayıp konuştuğumuz yere geldiğimde, O’nu aynı yerde beklerken buldum. Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, yaptığım kusur karşısında beni azarlamayıp sadece;

«–Ey delikanlı! Bana zahmet verdin, üç gündür burada seni bekliyorum.» buyurdu.” (Ebû Dâvûd, Edeb, 82/4996)

HİZMET EDENE VEFÂ

Mü’mine siyâhî bir kadın, Ravza’yı temizlerdi. Bir gün onu Ravza’da göremeyince;

“–Nerede bu kardeşiniz?” diye sordu.

“–O vefât etti.” dediler.

“–Niye bana haber vermediniz?” buyurdu. Kabrini sordu, kabrine gitti, orada duâ etti. (Buhârî, Cenâiz, 67)

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Yüzakı Dergisi, Yıl: 2020 Ay: Ekim, Sayı: 188