Peygamberimizin Ümmetini Uyardığı İllet

Cemiyet Hayatımız

Peygamber Efendimizin ümmetini uyardığı illet... Haset ne demektir?

Haset, başkalarına lûtfedilen nîmetleri kıskanarak bir mânâda Cenâb-ı Hakk’ın taksîmine kalben îtiraz etmektir.

KARUN NEDEN HELAK OLDU?

Mesela Kârûn, kendisine mânevî ilimler verilmesine rağmen, Hazret-i Hârûn’u (a.s.) kıskanıp haset etmesi sebebiyle helâke dûçâr olmuştur.

Cenâb-ı Hak şöyle buyurur:

“Yoksa onlar, Allâh’ın lûtfundan verdiği şeyler için insanlara haset mi ediyorlar?..” (en-Nisâ, 54)

Kişide, haset illetinin mevcûdiyetini gösteren ilk alâmet, haset ettiği kimseden nîmetin zevâlini arzu etmek, nîmetin zevâlini gördüğünde ise rahatlayıp sevinç duymaktır.

HASET İLE İLGİLİ HADİSLER

Resûlullah Efendimiz hadîs-i şerîflerinde biz ümmetini haset illetinden şöyle îkaz buyurmuşlardır:

“Haset etmekten sakının. Zira ateşin odunu (veya otları) yiyip bitirdiği gibi, haset de iyilikleri yer bitirir.” (Ebû Dâvûd, Edeb, 44/4903)

“Size eski ümmetlerin hastalığı sirâyet etti: Bu, haset ve buğzdur. Bu kazıyıcıdır (yok edicidir). Bilesiniz ki; kazıyıcı (yok edici) derken saçı kazır demiyorum. O, dîni kazıyıcıdır…” (Tirmizî, Sıfatu’l-Kıyâme, 57)

“Birbirinize kin tutmayınız, haset etmeyiniz, sırt dönmeyiniz ve ilginizi kesmeyiniz. Ey Allâh’ın kulları, kardeş olunuz!” (Buhârî, Edeb, 57)

Hasetçi, haset ettiği kimseye karşı, kin, öfke, ihânet, intikam, hîle, ayıplama ve kötüleme gibi aşağılık hisler içinde çırpınır durur. Fânî ömrünü faydasız hayaller ve zararlı kuruntular içinde ziyân eder. Dolayısıyla kalbî hayatına zehir saçar.

Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Ebediyet Yolculuğu, Erkam Yayınları