Peygamberi Efendimiz Döneminde Genç Olmak

İMAN

Ümmete Halife olarak seçilen Hz. Ebubekir'in yolcu ettiği İslam ordusunun başında 19 yaşında bir kumandan. İslam gençlerine kıymetli bir örnek...

Hidâyetlere vesile olmanın ehemmiyetini ve liyâkat sahibi olanların, genç yaşta da bu gayretlerin başına geçebileceklerini göstermesi bakımından şu hâdise çok güzel bir misaldir:

Fahr-i Kâinat -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz, vefatından önce Medine ve civarındakilerden bir ordu kurmuş ve kumandanlığına da 19 yaşındaki Üsâme bin Zeyd -radıyallâhu anhumâ-’yı getirmişti. Peygamberimiz, Hakk’a irtihâl edince, bu ordu hareket etmedi, bir müddet bekledi. Bu arada, Hazret-i Ebûbekir halîfe seçildi.

Yeni müslümanlardan  bazıları, Hazret-i Üsâme’nin genç olduğunu ileri sürerek onun yerine daha büyük yaşta bir kumandan tayin edilmesi gerektiğini söylemeye başladılar.

Ancak Ebûbekir -radıyallâhu anh- ne pahasına olursa olsun Allah Rasûlü’nün çıkardığı ve göndermek istediği bir orduyu muhakkak sefere çıkaracağını bildirdi. Medine’den çıkıp Cürüf’te bulunan ordugâha gitti. Onları teşvik etti ve bir müddet yanlarında yürüyerek uğurladı. Ebûbekir -radıyallâhu anh- yaya yürüyor, genç kumandan Üsâme ise at sırtında gidiyordu. Bu durumdan rahatsız olan Üsâme -radıyallâhu anh-;

“–Ey Rasûlullâh’ın halîfesi! Ya siz de binin ya ben de ineyim.” dedi.

Bunun üzerine, Kur’ân-ı Kerim’de «İkinin ikincisi» olarak zikredilme şerefine nâil olan Hazret-i Ebûbekir -radıyallâhu anh- büyük bir tevâzu ile şunları söyledi:

“–Vallahi ne sen ineceksin, ne de ben bineceğim! Şu ayaklarım bir müddet Allah yolunda tozlansa ne zararım olur? Çünkü Allah Teâlâ, kendi yolunda cihâda çıkan gazinin her adımına yedi yüz sevap yazar, onu yedi yüz derece yükseltir ve yedi yüz hatasını da siler.” (İbn-i Kesîr, el-Bidâye, VI, 297-298; Ali el-Müttakî, X, 578-579/30268)

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Hidayetlere Vesile Olmak, Yüzakı Yayıncılık