Peygamber Efendimiz'i Örnek Almaya Gayret Etmeliyiz

İSLAM VE İHSAN

Cenâb-ı Hakkʼın sevgisine ulaştıracak vesîlelerin en büyüğü, Allâhʼın en sevdiği kulu olan Habîbullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimizʼin sünneti üzere yaşamaktır. Zira Oʼnun söz, fiil ve hâlleri; murâd-ı ilâhîyi ifâde eden Kurʼân-ı Kerîmʼin canlı bir tefsiri mâhiyetindedir. Bu itibarla Allâhʼın Habîbiʼnin gönül dokusundan hisseler alarak gücümüz nisbetinde Oʼnu örnek almaya gayret etmemiz, Cenâb-ı Hakkʼın sevgisine ve rızâsına en büyük vesîledir.

Hidâyet rehberimiz Kurʼân-ı Kerîmʼin canlı bir tefsîrinden ibâret olan nebevî hayat, Rabbimizʼin biz kullarından murâd ettiği “kâmil insan” modelinin, ideal bir numûnesidir.

ALLAH RESÛLÜ'NÜ BÜTÜN YÖNLERİYLE REHBER EDİNMELİYİZ

Allah Rasûlüʼnü rehber edinirken, Oʼnu yalnızca şeklî ve zâhirî yönüyle değil, buna ilâveten, rûhî, derûnî ve ahlâkî yönüyle de gücümüz nisbetinde emsal almalıyız. Aksi hâlde, âdeta tek kanatla uçmaya çalışan bir kuş gibi, kulluğumuz da Hakkʼın rızâsına vuslat yolunda, noksan ve yetersiz kalacaktır.

Bu bakımdan, Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimizʼi, söz, fiil ve davranışları itibâriyle tanımak kadar, Oʼnu gönül hassâsiyetleri cihetiyle tanımak da elzemdir. Bu ise Efendimizʼi;

  • Dâimâ âhireti tercih edişi,
  • Zühd ve riyâzeti,
  • İhlâs ve takvâsı,
  • İhsan ve murâkabe hassâsiyeti,
  • İbadetlerdeki huşû hâli,
  • İlâhî kudret ve azamet tecellîleri karşısındaki haşyet, acziyet, hiçlik, yokluk hissiyâtı ve derin tefekkürü,
  • Beşerî muâmelâtındaki müstesnâ nezâket, zarâfet, edep ve hayâsı,
  • Bütün mahlûkâta karşı engin şefkat ve merhameti,
  • Kâ‘bına varılmaz cömertlik, fedakârlık ve diğergâmlığı gibi, bütün örnek hâlleri ve ahlâkı cihetiyle de tanımak demektir.

Tasavvufî terbiyenin özü de, Peygamber Efendimizʼin -zâhir ve bâtın- bütün hâl ve tavırlarıyla bütünleşme gayretidir. Efendimizʼin hâliyle hâllenmek, ahlâkıyla ahlâklanmak için Oʼnun sünnetlerine tam bir riâyetle birlikte, gönül dokusundan da hisse almaya çalışmaktır. Bu sâyede dîni; şerîat, tarîkat, hakîkat ve mârifet olgunluğuyla idrâk edip yaşamaya gayret etmektir.

Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Altınoluk Dergisi 2014 – Nisan, Sayı: 338, Sayfa: 032