Pervane Ne Demek?

NE NEDİR?

Pervane nedir? Pervane ne demek? Pervâne: Işık etrâfında dönen küçük gece kelebeği anlamına gelmektedir.

PERVANE KELİMESİNE ÖRNEK CÜMLELER

Süleyman Çelebi Mevlid-i Şerîf’inde, güneşin bile Hazret-i Peygamber sallâllâhu aleyhi ve sellem-’e âşık olup O’nun etrâfında pervâneler misâli döndüğünü dile getirerek, ulvî teşrîfin müjdesini Hazret-i Âmine’nin gönül dilinden şöyle mısrâlara döker:

Dedi gördüm ol Habîb’in ânesi
Bir aceb nûr kim güneş pervânesi

İndiler gökten melekler sâf sâf
Kâbe gibi kıldılar beytim tavâf

Dediler oğlun gibi hiçbir oğul
Yaradılalı cihân gelmiş değil

Bu gelen ilm-i ledün sultânıdır
Bu gelen tevhîd ü irfân kânıdır…

*****

Medîneli altı kişilik bu tâlihli grup, böylesine hayran kaldıkları bir zât ile konuşabilmeyi canlarına minnet bildiler. Hemen Peygamber Efendimiz’in etrâfına, ışığın çevresindeki pervâneler misâli toplanıverdiler.

*****

Aklı ve kalbi tenvîr etmek için, ilâhî menbâdan süzülen hakîkat nurlarının etrâfında âdeta pervâne misâli, derin bir aşk ve muhabbetle dönmek, yüksek bir gayretle hizmet etmek îcâb eder. Aklın çıkmazlarından kurtulup huzur ve saâdete ermek, ancak bu sâyede mümkün olabilir. Aklı olgunlaştırarak ve kalbe seviye kazandırarak selîm bir mantık ve ilhâmı kendinde mezceden bir insanın ufku, fânî ve nefsânî ihtirasların esaretinden kurtulup sonsuzluğa açılır

*****

“Ey bülbül! Git de aşkı pervâneden öğren. O, kendini alevin içine attı, yandı. Sevgilisi uğruna can verdi, sesi çıkmadı.” diye tarif ettiği pervânelerden daha fedâkâr idiler."

*****

“Benimle sizin durumunuz şuna benzer: Bir adam ateş yakar. Ateş etrafı aydınlatınca pervâneler (gece kelebekleri) ve aydınlığı seven bir kısım hayvanlar bu ateşe kendilerini atmaya başlarlar. Adamcağız onlara mâni olmaya çalışır. Ancak hayvanlar galebe çalarak pek çoğu ateşe düşerler. Ben, ateşe düşmemeniz için sizi belinizden yakalıyorum, ancak siz ateşe atılmak için koşuyorsunuz!” (Buhârî, Rikâk, 26)

*****

Unutmamak gerekir ki bugün nâil olduğumuz îman topluluğu, asr-ı saâdetin kudsî mîrâsının bereketidir. Ashâb-ı kirâm ve evliyâullâh hazarâtı, bu kudsî emânetin gelecek nesillere intikâlinde büyük bir gayret ve himmet göstererek ilâhî muhabbet etrâfında âdeta pervâne kesilmişlerdir. Onlar, hidâyet semâmızın yıldızları, hakîkat mektebinin muallimleri, günlerimizin bereket ve rahmeti, zamanlarımızın nûru ve yeryüzünde Allâh Teâlâ’nın şâhitleri olmuşlardır.