Osmanlı'nın Gücünü Bu Mektupla Anlayın!

Osmanlı Tarihi

Tarihçi Hammer, Osmanlı padişahının Fransa kralına yazdığı mektup üzerine Fransa’da dansın tam yüz yıl yasaklandığını söylüyor.

Fransa kralı Françesko, Alman imparatoru Şarlken ile yaptığı bir harpte esir düşmüştü. Bunun üzerine annesi, Kânûnî’ye bir elçi gönderdi. Elçi, Françesko’nun annesinin mektubunu takdîm etti. Annesi, oğlunu kurtarması için yalvarıyordu. Kânûnî’ye “Pâdişahlar Pâdişâhı” diye hitâb ediyordu. Kânûnî ise, Fransuva’ya yazdığı cevâbî mektubunda:

«Ben ki...» diye başlayarak uzun uzun hâkimi bulunduğu ülkeleri:

«...Âzerbaycan’ın, Anadolu’nun, Rumeli’nin, Balkanlar’ın, Karaman’ın, Irak’ın, Arabistan’ın, Mısır’ın, karaların ve denizlerin sul­tâ­nı Yavuz Sultan Selîm Han oğlu Sultan Süleyman Hân’ım.» diyerek sayıyor ve:

«Sen ki Fransa eyâletinin vâlisi Françesko’sun.” beyânından sonra, kralların başlarına böyle bir hâdisenin gelebileceğinin tabiî olduğunu söyleyerek onu tesellî ediyordu.

Kânûnî’nin cevâbî mektupta: “Ben karaların ve denizlerin hâkâ­nı­yım!” demesi, îman gücünün ve kudretinin cihâna karşı haykırılışı demekti. Öyle ki bu güçlü sadâ, Kânûnî devrinde hiç kesilmedi. Nitekim o devirde bir ara Fransa’da dans denilen rezâlet yeni yeni ortaya çıkmaya başladığında bunu duyan Kânûnî, der­hâl Fransa kralına şu tâlimâtı göndermiştir:

“...İşittim ki, memleketinizde kadın ve erkeklerin dans adı altında birbirlerine sarılmak sûretiyle halk önünde ahlâk ve hayâya mugâyir davrandıkları süflî bir eğlence îcâd edilmiş! Bu rezâletin, hem-hudud olmamız dolayısıyla memleketime sirâyeti ihtimâli vardır. Bu itibarla nâme-i hümâyûnum elinize ulaşır ulaşmaz der­hâl bu rezâlete son verile! Aksi hâlde bizzat gelip o rezâleti kaldırmaya elbette muktedirim.”

Tarihçi Hammer, bu mektup üzerine Fransa’da dansın tam yüz yıl yasaklandığını kaydetmektedir.

Kaynak: Abide Şahsiyetleri ve Müesseseleriyle OSMANLI, Osman Nuri Topbaş, Erkam Yayınları, 2013