On Yaşındaki Müslüman

Sahabiler

Hz. Ali’nin (r.a.) Müslüman oluşu nasıl gerçekleşmiştir? Hz. Ali (r.a.) ne zaman Müslüman oldu?

Hz. Ali -kerremallahu vecheh- Resûlullah ile Hz. Hatîce’nin (r.a.) namaz kıldıklarını görmüş ve:

“–Nedir bu?” diye sormuştu. Allah Resûlü:

“−Bu, Allah’ın kendisi için seçtiği dînidir. Ben seni tek olan Allah’a îman ve ibâdet etmeye, hiçbir fayda ve zararı olmayan Lât ile Uzzâ’yı da inkâra dâvet ediyorum!” buyurdular. Hz. Ali (r.a.):

“–Ben bu dîni şimdiye kadar hiç işitmedim! Babam Ebû Tâlib’e sormadan bir iş yapamam!” dedi.

Resûlullah Efendimiz, o sıralar teblîğ faâliyetlerini gizliden gizliye devâm ettirdiği için:

“−Ey Ali! Şâyet Müslüman olmayacaksan sana bahsettiğim bu husûsu gizli tut, açığa vurma!” buyurdular.

HZ. ALİ (R.A.) KAÇ YAŞINDA MÜSLÜMAN OLDU?

Hz. Ali (r.a.), o gece bekledi. Allah Teâlâ onun kalbine İslâm muhabbetini bahşetti. Sabahleyin Peygamber Efendimiz’in yanına gitti ve İslâm dîni hakkında suâller sordu. Aldığı cevaplar üzerine, Allah Resûlü’nün buyruğunu hemen yerine getirip Müslüman oldu. Babasından çekinerek, Müslümanlığını bir müddet gizli tuttu. Hz. Ali (r.a.), bu sıralarda on yaşında idi. (İbn-i İshâk, s. 118; İbn-i Sa‘d, III, 21)

Hz. Ali (r.a.) şöyle der:

“Resûlullah; Pazartesi günü Peygamber gönderildi. Ben de, Salı günü Müslüman oldum.” (Heysemî, IX, 102)

Peygamber Efendimiz namaz kılmak istediğinde, Hz. Ali (r.a.) ile birlikte Mekke vâdilerine doğru çıkıp giderler ve insanlardan gizli olarak namazlarını oralarda edâ eder, akşam olunca da dönerlerdi. Allah’ın dilediği zamana kadar bu durum böylece devâm etti.

İSLAM’A DAVET

Ebû Tâlib, bir gün oğlu ve sevgili yeğeninin gizli gizli namaz kıldıklarına muttalî olunca, Resûlullah, çok sevdiği amcasını da İslâm’a dâvet ettiler. Ebû Tâlib ise bu dâvete şöyle cevap verdi:

“−Ey kardeşimin oğlu! Benim, atalarımın dîninden ayrılmaya gücüm yetmeyecek! Lâkin Sen gönderildiğin şey üzere devâm et! Vallahi ben hayatta olduğum müddetçe Sana kimse zarar veremeyecektir!”

Hz. Ali’ye (r.a.) de:

“−Evlâdım! O, seni ancak hayır ve iyiliğe dâvet eder. Sen onun yoluna sımsıkı sarıl, ondan hiç ayrılma!” dedi. (İbn-i Hişâm, I, 265)

Kaynak: Dr. Murat Kaya, Hz. Ali’den 111 Hayat Ölçüsü, Erkam Yayınları