Vefat Eden Mürşide Rabıta Yapılır mı?

Tasavvuf

Silsile inkıtaa uğrayıp mürşid yetişmeyince yıllar önce ölmüş kişiye râbıta yapılır mı? Yapılırsa silsileyi devreden çıkarıp doğrudan Hz. Peygamber (s.a.)’e râbıta yapsak daha iyi olmaz mı? Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz cevaplıyor...

Râbıta, kâmil bir mürşidle kalbî bağ kurmak demektir. Bu bağın en kolay biçimde kurulmasını sağlayan elbetteki hayâtta olan mürşiddir. Silsile ve râbıta, geçmiş mürşidlere ve Peygamberimiz’e doğrudan kalbî bağ kurmada acze düşüldüğü için tavsiye edilmiştir. Meşâyıh arasında ölmüş bir mürşid-i kâmile râbıta yapılabileceğini, önemli olanın rûhâniyet olduğunu ve bu rûhâniyetle irtibat kuran kimselerin bunu yapabileceğini söyleyenler vardır. Ancak yaygın olan görüş râbıtanın ölene değil, yaşayan mürşide yapılmasıdır. “Diri kedi, ölmüş aslandan yeğdir” sözü bu mânâyadır.[1] Ölmüş bir şeyh yerine doğrudan Hz. Peygamber (s.a.)’e râbıta yapmak -eğer yapılabilirse- elbette daha iyidir.

Dipnot:

[1]. Bkz. Ârif Nevşâhî, Ahvâl ve Sühanân-ı Hâce Ubeydullâh-i Ahrâr, Tahran 1380/2002, s. 231.

Kaynak: Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, 300 Soruda Tasavvufi Hayat, Erkam Yayınları