Nûr Suresi 7. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Nûr Suresi 7. ayeti ne anlatıyor? Nûr Suresi 7. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...
Nûr Suresi 7. Ayetinin Arapçası:
وَالْخَامِسَةُ اَنَّ لَعْنَتَ اللّٰهِ عَلَيْهِ اِنْ كَانَ مِنَ الْكَاذِب۪ينَ
Nûr Suresi 7. Ayetinin Meali (Anlamı):
Beşincisinde de: “Eğer yalan söylüyorsam Allah’ın lâneti üzerime olsun!” diye yemin etmektir.
Nûr Suresi 7. Ayetinin Tefsiri:
Bu
âyetlerde belirtilen uygulama, İslâm aile hukukunda “li‘ân” veya “mülâ‘ane”
terimi ile ifade edilir. Bu kelime, “karşılıklı lânetleşme” mânasına gelir.
Karısını zinâ ederken gördüğünü iddia eden erkekle eşi hâkimin huzuruna
celbedilir. Önce erkek Allah’ı şâhit tutarak, karısını açık ve seçik bir
şekilde zina ederken gördüğünü dört defa söyler. Beşincisinde ise “Eğer yalan
söylüyorsam Allah’ın lâneti üzerime olsun” der. Sonra karısı dört kere, Allah’ı
şâhit tutarak kocasının yalan söylediğini beyân eder. Beşincisinde de “Eğer o
doğru söylüyorsa Allah’ın gazabı benim üzerime olsun” der. Böylece erkek iftirâ
cezasından, kadın da zina cezasından kurtulur. Bir kısım müçtehitlere göre evlilik
hayatları da sona erer.
Bu
âyet-i kerîmelerle alakalı şöyle bir iniş sebebi nakledilir:
İftirâ
suçuyla ilgili âyetler gelip dört şâhit getirme hükmünü beyân edince bir kısım
insanlar zihinlerinde oluşan bazı soruları Resûlullah (s.a.s.)’e açtılar. Meselâ,
Sa‘d b. Ubâde (r.a.):
“Yâ
Resûlallah, karımla bir erkeği yakaladığım zaman dört şâhit bulacağım diye
onları bırakır mıyım? Vallahi sorgusuz sualsiz kafasını uçururum!” dedi.
Efendimiz (s.a.s.) ise ona şu cevabı verdi:
“Sa‘d’ın kıskançlığı ve namusuna düşkünlüğü
sizi şaşırtmasın, ben ondan daha kıskancım, Allah da benden daha kıskançtır.”
(Buhârî, Nikah 107)
Beyan
edilen bu hükümler, mahza ilâhî rahmet tecellisidir:
Nûr Suresi tefsiri için tıklayınız...
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Nûr Suresi 7. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...