Nûr Suresi 2. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Kuran Meali ve Tefsiri

Nûr Suresi 2. ayeti ne anlatıyor? Nûr Suresi 2. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Nûr Suresi 2. Ayetinin Arapçası:

اَلزَّانِيَةُ وَالزَّان۪ي فَاجْلِدُوا كُلَّ وَاحِدٍ مِنْهُمَا مِائَةَ جَلْدَةٍۖ وَلَا تَأْخُذْكُمْ بِهِمَا رَأْفَةٌ ف۪ي د۪ينِ اللّٰهِ اِنْ كُنْتُمْ تُؤْمِنُونَ بِاللّٰهِ وَالْيَوْمِ الْاٰخِرِۚ وَلْيَشْهَدْ عَذَابَهُمَا طَٓائِفَةٌ مِنَ الْمُؤْمِن۪ينَ

Nûr Suresi 2. Ayetinin Meali (Anlamı):

Zinâ eden kadın ve zinâ eden erkekten her birine yüzer değnek vurun. Eğer Allah’a ve âhiret gününe inanıyorsanız, o ikisine duyduğunuz acıma hissi sizi etkisi altına alıp Allah’ın belirlediği bu cezayı uygulamanıza engel olmasın. Mü’minlerden bir grup da suçluların cezalandırılmasına şâhitlik etsin.

Nûr Suresi 2. Ayetinin Tefsiri:

Âyette “değnek” diye çevrilen اَلْجَلْدَةُ (celde), “cilt” kelimesinden gelip “cilde tesir edecek fakat ete geçmeyecek şekilde vurmak”tır. Çok acı vermeyecek bir değnek veya kırbaç seçilir, sakatlığa sebep olmayacak ve hayatî tehlike oluşturmayacak şekilde vücudun belli yerlerine vurulur. Kürk, palto gibi kaba elbiseler çıkarılır, fakat gömlek gibi giyecekler çıkarılmaz.

Yüz değnek, zinâ eden hür, bâliğ ve henüz sahih bir nikahla evlenmemiş olanların cezasıdır. Câriyelerin cezası elli değnektir. (bk. Nisâ 4/25) Hür ve muhsan olanların cezaları ise recimdir. İmam Azam (r.h.), recmi gerektiren muhsanlığın altı şartı olduğunu söyler:

  Müslüman olmak,

  Hür olmak,

  Akıllı olmak,

  Büluğ çağına ermiş olmak,

  Sahih bir nikahla evli bulunmak,

  Cinsî münâsebette bulunmuş olmaktır. Bu şartlardan biri olmadığında muhsanlık ortadan kalkar.

İslâm’ın bir kısım suçlara ceza verilmesini istemesinin sebebi olarak:

    Suçluyu ıslah etmesi,

    Irza tecavüz durumunda mağduru tatmin etmesi,

    Hem suçlu hem de diğerleri için caydırıcı ve ibret verici olması gibi hususlar sayılabilir.

Kullarını seven ve onlara karşı sonsuz merhamet sahibi olan Allah Teâlâ, yine onların faydasına olmak üzere, hastaya yazılan acı bir ilaç kabilinden cezaya da yer vermiştir. İnsanlara bizzat yaratıcılarından fazla acımak kullara düşmez. Bu bakımdan suç işleyen hak ettiği cezayı mutlaka çekmelidir. Şer’î bir ruhsat olmaksızın suçluya acıyarak cezadan vazgeçmek suçluya da topluma da hayır getirmeyecektir. Ebu Hureyre (r.a.): “Bir yerde bir haddin uygulanması, o yerin ahâlisi için kırk günlük yağmur yağmasından daha hayırlıdır” demiştir. (Nesâî, Kat’ü’s-Sârik 7)

Ayrıca ceza infaz edilirken mü’minlerden uygun sayı ve keyfiyette bir grubun hazır bulunması gerekir. Bunlar en az dört kişi olmalıdır. Bu, olan bitenin insanlara ibret olması ve cezanın hukuka uygun bir şekilde infaz edilmesinin sağlanması bakımından önemlidir.

Zina eden erkek ve kadının evlilik durumlarını açılkamak üzere buyruluyor ki:

Nûr Suresi tefsiri için tıklayınız...

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

Nûr Suresi 2. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...