Nisâ Suresi 109. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Nisâ Suresi 109. ayeti ne anlatıyor? Nisâ Suresi 109. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...
Nisâ Suresi 109. Ayetinin Arapçası:
هَٓا اَنْتُمْ هٰٓؤُ۬لَٓاءِ جَادَلْتُمْ عَنْهُمْ فِي الْحَيٰوةِ الدُّنْيَا فَمَنْ يُجَادِلُ اللّٰهَ عَنْهُمْ يَوْمَ الْقِيٰمَةِ اَمْ مَنْ يَكُونُ عَلَيْهِمْ وَك۪يلًا
Nisâ Suresi 109. Ayetinin Meali (Anlamı):
Haydi diyelim, siz dünya hayatında onları savunmaya çalıştınız; peki kıyâmet günü Allah’a karşı onları kim savunacak? Yahut kim onlara vekil olacak?
Nisâ Suresi 109. Ayetinin Tefsiri:
Dünya
iyilerle kötülerin birbirinden ayrılmasını sağlayacak bir imtihan sahası olduğu
için burada iyiler iyiliklerini, kötüler de kötülüklerini yapacaklardır. Haksızlık
yapanlar olacağı gibi, o haksızları savunanlar da bulunacaktır. Fakat
yapılanlar dünya hayatıyla sınırlı kalmayacak, bunların âhiret hayatını, cennet
ve cehennemi alakadar eden çok ciddî bir boyutunun olduğu bir gün bütün
açıklığıyla ortaya çıkacaktır. Kıyamet günü Allah Teâlâ ne emrederse sadece o
geçerli olacak, hiç kimsenin O’nun emrine ve hükmüne aykırı davranması mümkün
olmayacaktır. Çünkü o günün tek hâkimi
Cenâb-ı Hak’tır. (Fâtiha 1/3; Mü’min 40/16) Hâsılı, dünya hayatında haksızların
yanında yer alanlar, onların savunuculuğunu yapmaya çalışanlar, âhirette bu
imkândan mahrum kalacakları için, onları Allah’a karşı kesinlikle
savunamayacak, kendileri de o hıyanete ortak olacaklardır. Onları savunacak
veya onlara vekillik yapacak başka bir kimse de bulunmayacaktır. Neticede
haksızlık yapanlar da, haksızlığa destek çıkanlar da hepsi birlikte Allah’ın
hesâbı ve azabıyla yüz yüze geleceklerdir.
Ancak,
henüz dünyada yaşarken elbette tevbe ve istiğfar kapısı açıktır:
Nisâ Suresi tefsiri için tıklayınız...
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Nisâ Suresi 109. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...