Niğbolu Savaşı ve Yıldırım Beyazıt

Abidevi Şahsiyetler

Niğbolu Savaşı sırasında, Sultan Yıldırım Beyazıt tarafından sergilenen inanılmaz cesaret örneği.

Niğbolu Savaşı 25 Eylül 1396’da, Tuna boyunda Niğbolu yakınlarında Yıldırım Beyazıt Han komutasındaki Türk ordusunun kazandığı büyük bir meydan savaşıdır. Yıldırım Beyazıt Haçlıların Niğbolu’yu muhasara ettiklerini duyunca şimşek gibi Doğan Bey’in yardımına yetişmiş ve çok kalabalık haçlı ordusunu ânî bir baskınla perişan etmişti.

“BRE DOĞAN!”

Çok büyük haçlı ordusu Niğbolu Kalesi’ni kuşatmış, iki haftadır karadan ve nehirden kaleyi sıkıştırıyor ve kaledekilerden kaleyi teslim etmelerini teklif ediyordu. Kale komutanı Doğan Bey ise her teklifi reddetmiş, padişahın imdadına yetişeceğinden emindi. Yetişmese bile, kalede bir er kalmayıncaya kadar savunmayı sürdürmeye kararlı idi. Kalenin düşmesi Osmanlı Ordusu’nu güç duruma sokardı. Bu sebeple kaleye bir haber ulaştırılması gerekiyordu.

Yıldırım Beyazıt ordunun kaleye yaklaştığı sırada bu haberi kendisi götürmeye karar verdi. Kat kat sarılı düşman askerlerinin arasından büyük bir ustalık ve cesaretle geçerek kalenin yanına vardı. “Bre Doğan! Bre Doğan!” diye kale burçlarına çarpıp yankıyan bir ses duyuldu. Bu sesi tanıyan kale komutanı Doğan Bey şaşkınlık, heyecan ve sevinçle karşılık verdi:

– Buyur saadetlü hünkârım!

– Doğan Bey halin nicedir? sorusu üzerine durumu anlattı. Yıldırım:

– Hele biraz dayan! İşte geliyoruz, diyerek beyaz atını mahmuzladı. Ve ordunun başına geçmek için karanlığın içine daldı. Düşman ileri karakolları bu konuşmayı duymuşlar, Osmanlı padişahını yakalamak için acele bir süvari birliği çıkarmışlardı. Fakat Yıldırım ismine yaraşır bir şekilde peşine düşenleri çoktan geride bırakmıştı.

Kaynak: Sadık Dana, İslam Kahramanları 2, Erkam Yayınları