Nice Ateşler Gülistan Olur

Hikâyeler

İhlâs, bereketiyle nice ateşler gülistân oluverir. Lâkin ateşe girebilmek, ancak Allâh’a Halîl olan HZ. İbrâhim’in (a.s.) hâli ile hâllenmekle, yâni “İbrâhimlik”le mümkündür.

Bağdat’ta bakırcılar çarşısında büyük bir yangın çıkmıştı. İki çocuk, yanmakta olan dükkânların birinde mahsur kalmıştı. Çocuklar “İmdât!” diye feryâd etmelerine rağmen, alevler çok şiddetli olduğundan hiç kimse kurtarmaya cesâret edemiyordu. Çocukların ustası ise dışarıda çâresizlik içinde:

“–Kim çocukları kurtarırsa ona bin altın vereceğim!” diye nidâ ediyordu.

O sırada oradan geçmekte olan Ebu’l-Hüseyin Nûrî Hazretleri, bu hâdiseyi görünce hemen büyük bir şefkat ve merhametle ateşin içine daldı. Ateş, sanki ona gülistân oluverdi. Hazret-i Pîr, herkesin hayret dolu bakışları arasında, çocukları alevlerin ortasından Cenâb-ı Hakk’ın inâyetiyle sağ-sâlim kurtardı.

Çocukların ustası, büyük bir sevinç içinde Ebu’l-Hüseyin Nûrî Hazretleri’ne altınları takdîm etti. Hazret-i Pîr ise birden kaşlarını çattı ve şöyle dedi:

“–Sen altınlarını al ve Allâh Teâlâ’ya şükret! Şâyet ben şu yaptığımı Allâh için değil de, maddî bir karşılık ümîdiyle yapmış olsaydım, çocukları o alevlerin içinden aslâ çıkaramazdım!”

İBRÂHİMLİK NEDİR?

Bu misalde de görüldüğü gibi, ihlâs bereketiyle nice ateşler gülistân oluverir. Lâkin ateşe girebilmek, ancak Allâh’a Halîl olan Hazret-i İbrâhim’in hâli ile hâllenmekle, yâni “İbrâhimlik”le mümkündür. Çünkü İbrâhim -aleyhisselâm-’ın ateşten çekinmeyişi, kendisindeki Allâh aşkı ve muhabbetiyle teslîmiyetine mukâbil Cenâb-ı Hakk’ın bahşetmiş olduğu müstesnâ bir ikramdır.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Faziletler Medeniyeti 1, Erkam Yayınları