Nâziât Suresi 34. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Kuran Meali ve Tefsiri

Nâziât Suresi 34. ayeti ne anlatıyor? Nâziât Suresi 34. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Nâziât Suresi 34. Ayetinin Arapçası:

فَاِذَا جَٓاءَتِ الطَّٓامَّةُ الْكُبْرٰىۘ

Nâziât Suresi 34. Ayetinin Meali (Anlamı):

Her şeyi bastıran o en büyük felâket geldiği zaman!

Nâziât Suresi 34. Ayetinin Tefsiri:

Kıyâmetin bir ismi اَلطَّٓامَّةُ  (Tâmme)dir. “Tâmme”, dayanılamayacak derecede ağır olan, her şeyi bastıran, öteki bütün belâ ve musîbetleri unutturacak derecede büyük olan belâ demektir. Bir de buna “büyük” sıfatı eklenince o belânın şiddet ve vahametini tasavvur etmek gerekir. İşte kıyâmet öyle dehşetli bir gündür ki, koptuğu zaman başka tüm dertleri unutturacak, herkes başka dertlerini unutup sadece o günün derdine düşecektir. O gün insan dünyada neyin peşine koştuğunu anlayacak, yaptığı her şeyi amel defterinde hazır bulacaktır. Kızgın alevleriyle cehennem ortaya çıkacak, görmesi gerekenler yani oraya atılacak olan azgınlar onu görecektir. Zira başka âyet-i kerîmelerde şöyle buyrulur:

“O gün cennet, kalpleri Allah’a saygı ile dopdolu olup günahlardan sakınanlara yaklaştırılacak. Cehennem de tüm korkunçluğu ile azgınların karşısına çıkarılacak.” (Şuarâ 26/90-91)

Netice itibariyle:

Nâziât Suresi tefsiri için tıklayınız...

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

Nâziât Suresi 34. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...