Müteveccihen Ne Demek?

NE NEDİR?

Müteveccih, Müteveccihen: Teveccüh eden, yönelen, bir yere gitmeye hazırlanan, yollanan anlamlarına gelmektedir.

MÜTEVECCİH VE MÜTEVECCİHEN KELİMELERİNE ÖRNEK CÜMLELER

Yine Osmanlılar devrinde Medîne-i Münevvere’ye müteveccihen yola çıkan Surre Alayı, şehre girmeden, yakın bir yerde
konaklar, kendilerini Medîne-i Münevvere’nin gönül iklîmine hazırlayıp istihâreden sonra mânevî işâretle huzûr-i Rasûlullâh’a
yaklaşırlar, ziyaretlerini edeple îfâ ederlerdi.

*****

Şeyh Ebû’l-Vefâ Hazretleri, sedirde kıbleye müteveccihen uzandı ve kelime-i şehâdet getirdi...

*****

“–Evlâdım! İlâhî tecellîde kahır16 ve lutuf17, bir terâzinin iki kefesi gibidir. Cenâb-ı Hak, kahır kefesine ağırlık vermek isterse, lutuf kefesi kendiliğinden havaya kalkar. Ekseriyetle kahır inançsızlara, lutufsa mü’minlere müteveccihtir."

*****

Muhabbette had-hudud tanımamak, o sâdece Allâh Teâlâ’ya müteveccih olduğu zaman câizdir. Allâh’a duyulan korku ve ümid duyguları, bir âhenk içinde devam ederse, kalbler, îmân semâlarının rahmet bulutları olur.

*****

Allâh’a karşı vefâdan sonra en ulvî ve en gerekli vefâ, Âlemlerin Efendisi olan Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’e müteveccih olandır

*****

Zamanımız, böyle azim ve gayretlerin hayâtî bir ehemmiyet arz ettiği bir devirdir. Bu zamanda bütün ümmetin yeniden silkiniş ve öz benliğine dönüşünü temîn edecek olan asıl hizmet, Kur’ân-ı Kerîm’e müteveccih alâkaya revâç verebilmektir.

*****

Hazret-i Mevlânâ -kuddise sirruh- gibi, kalb âlemleri ilâhî muhabbetle ulvî bir kıvâma ermiş olanların, her his ve düşüncesi ilâhî hikmete müteveccih bulunduğu için, Cenâb-ı Hak onların âdetâ gören gözü, tutan eli olur.

*****

Allâh’ın, mahlûkların amellerinden murâdı ancak kendi rızâsına müteveccih olan ihlâstır.